Bundan on yıl öncesine kadar yarış sahasına heyecanlı adımlarla çıkan Elizabeth Paisieva,10 ila 16 Eylül tarihleri arasında Sofya’da düzenlenen Dünya Ritmik Jimnastik Şampiyonası’nda gönüllüler arasında yer aldı. Elizabeth, bu sefer yarış heyecanını yaşamaktan gözlemlemeyi tercih etti.

Elizabeth’in henüz 14 yaşındayken aldığı “altın kız” ünvanı (kazandıkları birçok altın ödülden dolayı Bulgar jimnastikçi kızlara “altın kızlar” deniyor) kendisine büyük sporda ona sekiz yıl boyunca eşlik etti. Atina ve Pekin olmak üzere iki olimpiyada birkaç dünya ve Avrupa şampiyonasına katılmış bulunan Elizabeth çok sayıda dünya kupası ve sonucun büyük ölçüde hakem tarafından belirlendiği son derece sübjektif bir sporda toplam 75 madalya kazandı. 

Elizabeth Paisieva bu konuda şunları paylaşıyor: “Bu subjektifliği önlemek için son yıllarda, yönetmeliğimizde birçok değişiklik yapıldı.

“Bulgar jimnastikçilerin büyük yarışmalardaki stresin üstesinden gelmeyi hala başaramadığını düşünüyorum ve ne kadar hazırlıklı olursa olsunlar bunun performanslarına bir etkisi oluyor. Bütün jimanstikçilerimiz çok yetenekli ve onlardan “onur merdivenine” çıkmalarını bekliyoruz. Öyle ki, altın, gümüş ve bronz madalya kazandıkları bu dünya şampiyonası onlar için Tokyo Olimpiyatları’na giden yolda iyi bir antreman oldu.”

Kendi deyimi ile deli dolu bir çocuk olduğundan ve erkek çocuklarla kavga ettiğinden dolayı annesi onu jimnastik salonuna götürdü. Ve çok geçmeden Elizabeth dünya şampiyonasına katılan en genç jimnastikçi oldu.

Elizabeth Paisieva hatıralarına dönerek şunları paylaşıyor:

“Gerçekten de Madrid’de düzenlenen dünya şampiyonasında en küçük katılımcı bendim. O zaman şiddetli ayak travması geçirdiğimi hatırlıyorum ve ayağım neredeyse kırılacak durumdaydı. Ama kendi kendime dişimi sıkacağıma söz verdim, çünkü takım madalyası için mücadele ediyorduk ve biliyordum ki büyük sporcular çok zorluklardan geçiyor. O yüzden de bu kadar iyi ve güçlüler.”

Elizabeth’in böyle bir zorlukla karşı karşıya geldiği an Budapeşte’de düzenlenen dünya şampiyonasında gerçekleşti. Ekip kaptanı Simona Peycheva’nın doping aldığı ortaya çıktığına iki olimpiyat kotası için mücadele eden takımın lideri olma sorumluluğu omuzlarına düştü.  Bu yarışlarda Elizabeth, amacına ulaşmaktan öte, en değerli madalyasını – şeritte bronz madalyayı kazandı.

Bugün ise Elizabeth’in yaşamı bir masal dünyasını andırıyor: Paris’te küçük jimnastikçileri yetiştiriyor, kendini çağdaş dansta geliştiriyor, dünyanın dört bir yanındaki eğitim kamplarına katılıyor, evinin penceresinden Eyfel Kulesi’ni izliyor ve aşıklar kenti Paris’te sevdiği adam ile aşk yaşıyor.

Fotoğraflar: özel arşiv

Çeviri: Özlem Tefikova