Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

"Özgürlüğü Destekleyen Sesler" - Nisan Ayaklanması’nın yankıları

Özgürlüğün bedeli nedir ve Bulgaristan'ın 1878'de Osmanlı hakimiyetinden kurtuluşuna götüren yol nedir?Bu soruların cevaplarını 1876 Nisan Ayaklanması’ndan sonra dünya basınında Bulgarları savunan makalelerde buluyoruz. Ayaklanmanın bastırılmasındaki zorbalıklar onlarca gazeteci, yazar, toplumcu tarafından 200'den fazla gazetede ve yaklaşık 3000 makalede açıklandı ve tarif edildi. 3 Mart Milli Bayram arifesinde Dobriç Belediyes binasının fuayesinde Bölgesel Tarih müzesinin desteği ile “Özgürlüğü destekleyen sesler” adı altında bu makalelerden oluşan bir belgesel sergi açıldı. Dobriç Bölgesel tarih müzesinden Nadejda İvanova anlatıyor:

“Bulgarların Nisan Ayaklanması sırasında yaptıklarının etkisi, Avrupa'yı sarsmaya başardı. Özgürce düşünen insanları Balkanlar'daki bu acı çeken halkının böyle bir kaderi hak etmediğini söylemeye itiyor.“

Dobrich'teki müzenin edebiyat mirasları arasında, Batak katliamından sonra Amerikalı gazeteci Januarius MacGahan’ın ifadeleri dikkat çekiyor: “Bu evrensel kederde çok az gözyaşı vardı. Bu kuru, ağır, çaresiz bir üzüntüydü. Gözyaşlarının kaynağı haftalar önce kurudu, ama keder ve yoksulluk dalgası her zamankinden daha büyüktü. Gittiğimiz her yerde kadın ve çocukların feryadı bizi izlerdi.İnanıyorum ki, bu seslerden çıkan böyle bir inilti, gökyüzüne yükselen bu sesleri bir daha asla duymayacağım. "Daily News muhabirinin işte bu makaleleriİngiliz devlet adamı William Gladstone'u geniş toplum çevrelerine çağırıda bulunma sebebi oluyor. “Bulgaristan'da olup bitenler, birleşik Avrupa ülkelerine duyulan ihtiyacı ispat ediyor. Katil imparatorluklarına son vermeliyiz. Fanatizm ve despotizmi durduralım.”

Bulgarların soykırımına karşı çıkanlar arasında Garibaldi, Turgenev, Victor Hugo ve Jules Verne de var. Olaylara tanık olan Türkiye’deki Rus diplomat Prens Alexei Tseretelev, Bulgarlar arasındaki derin umutsuzluğu dile getirerek: “Kurtuluş ancak dışardan gelebilir.Bulgarların tüm umutlarının Rus Çarı ve Ortodoks Rusya'sına bağlı olduğunu söylemeli miyiz?” diye vurguluyor.

Büyük Dostoyevski'nin sesi, sergideki tüm bu kişiliklerin sözlerinden üstün geliyor:

“Biliyoruz ki Dostoevski’yi olaylarla ilgili endişeli çınlayan bir çana benzetiyorlar. Bir çok büyük düşünür ve sol görüşlü insanlar Bulgarları savunmaktadır. Yankılar okyanusun ötesine gider ve gazeteciler, askeri ataşeler ve farklı ülkelerin temsilcileri Bulgaristan'a geldiğinde, Nisan Ayaklanması’nın yaraları henüz sarılmış değil."

Nadezhda Ivanova'nın sözlerine göre bu yaralar hiçbir zaman unutulmuyor:

“Pek çok bilim adamı ve tarihçi şu an tartışıyor, müzeye sık sık gelen genç insanlar şu soruyu soruyor: "Bugün ortak bir devrimin bayrakları altında toplanmamız gerekirse, kimler özgürlük için en değerlisini feda etmeye hazırdır?" Belki bu sergi ile ziyaretçileri kışkırtmak isteriz, özgürlük konusunda düşünmelerini teşvik ederiz. Biz bu özgürlüğü var olan bir şey olarak kabul ederiz onun ise bedeli çok pahalı. Birçok kurban pahasına kazanıldı.”

Sergi Nisan Ayaklanması’nın 143. Yıl dönümünün kutlanacağı Nisan ayının sonuna kadar açık kalacak.

Fotoğraflar:dobrich.government.bg

Çeviri: Müjgan Baharova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Metropolit Antoniy kültürlerarası bir köprü olarak Ortodoksluk üzerine

Yaklaşık 40 yıl önce Batı ve Orta Avrupa’da Budapeşte, Münih, Viyana, Stockholm, Malmö, Oslo ve Paris’te Bulgar Ortodoks kilisesi toplulukları kuruldu. Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne üye olması Bulgar diasporasının da genişlemesiyle birlikte kilise..

Eklenme 06.02.2025 05:05

Cuma öğleden sonra

“Cuma öğleden sonra” programında Vedat Ahmet  alkol konusunu  ele alacak. Program,  Allah’ın haram kıldığı içki  konusunu gündeme getirecek. Bu kadar önemli olmakla birlikte,  çok da ihmal edilen, özellikle Müslümanların suistimal ettiği alkolün..

Güncelleme 24.01.2025 17:12

Cuma öğleden sonra

Her insan özeldir. Cenâb-ı Allah’ın ikramı olan bu özellik apayrı bir güzellik taşır. Çünkü insan özü itibarıyla, kendisini ve her şeyi yoktan var eden ile özel bir bağa sahiptir. İnsanı özel ve güzel hâle getiren ise “Ona ruhumdan üfledim” diyen Yüce..

Eklenme 17.01.2025 14:05