Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Lizbon’daki Bulgar okulu Paskalya’yı boyalı yumurta ve kozunakla karşılıyor

İlk dile dökülen kelimeler, başka insanların yaşanmışlıkları, dersler ve daha sonra hayali bir kalemle renklendirmek üzere, anavatanımızı tanımak. Dünyadaki binlerce Bulgar çocuğun gittikleri okul heyecan verici, hatta büyülü görünüyor. Renkli bir kaleydoskopun içinde düzenlenmiş bilgi parçalarını, deneyimlerini ve hayallerini toplar ve kendi hayal ettikleri Bulgaristan'ını yaratırlar.

İşte bu yerlerden biri de, 2009'da Portekiz'de yaşayan vatandaşlarımıza yönelik aydınlanma görevini yerine getirmek amacıyla açılan Lizbon'daki Bulgar Pazar Okulu.

“2011 yılında göreve geldiğimde, okulda yirmi öğrenci vardı, şimdi 40 oldular,” diyor okulun müdürü Rumyana Davidova. “Öğrencilerin çoğu Bulgar-Portekiz evliliklerinden doğan çocuklar. Bulgaristan ile akrabalık ilişkisi olmayan bir kız çocuğu da var. Gineli Melissa, Bulgarca dilini öğrenmek ve Bulgar kültürü, tarihi ve gelenekleri hakkında da bilgi edinmek istiyor. Tüm çocuklar, hatta Melissa, Bulgarca yazabiliyor, okuyabiliyor ve konuşabiliyor. Öğrencilerimiz çok heyecanlı, okula büyük bir keyifle geliyorlar. Burası onlar için yeni ve aynı zamanda ilginç ve yüreklerine dokunan bir yer.. Portekiz’in daha uzak bölgelerinde henüz şubeler açmadığımız için üzgünüm, ancak ebeveynler çocuklarının Bulgar okuluna gitmesini istedikleri için bu gelecek okul yılı için hedefimiz bu olacak.”

Çocuklar, Bulgaristan Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatına göre eğitiliyor, dört yaş grubuna ayrılıyor. Dersler dahilinde Bulgar dili ve edebiyatı, tarih ve coğrafya var. Ancak hangisi daha önemli? Bulgarca konuşmak, okumak, yazmak mı ya da Bulgaristan'ı tarihi gerçekler, yaşam biçimi, kültürü aracılığıyla tanımak mı?

“Her şey, çünkü öğrencilerimiz için Bulgaristan soyut bir kavram,” diye yanıt veriyor Rumyana Davidova. “Bazıları bir ya da iki kez seyahat etmiş ve bir süredir temas edebildikleri, uzak ülke olarak görüyorlar. Dolayısıyla, onlar için her şey ilginç ve heyecan verici. Benim için çocukların önce Bulgarca dilini öğrenmesi önemlidir, böylece birbirleriyle iletişim kurabilirler. Ve zaten okuma ve yazmayı bildikleri için, Bulgar tarihine ve coğrafyasına, Bulgar gelenek ve kültürüne de adım atabilirler.”

Çocuklara ne eğitim verilirse verilsin, Bulgaristan'ı vatanları gibi hissetmek için duygularına dokunmak gerekir.


“Derse her zaman, eski çağlardaki en gelişmiş medeniyetlerden biri olan Trakyalıların Balkanlarda ve Bulgaristan topraklarında yaşadığını söyleyerek başlıyorum,” diyor müdür. “Bu yüzden mirasıyla gurur duymalıyız ve ülkemiz sadece Avrupa'da değil, tüm dünyada kurulan en eski ülkelerden biri. Çocuklar ayrıca, Bulgar devletini kimin kurduğunu, Bulgarların nasıl başarılı savaşlar yürüttüklerini öğreniyorlar. Onlara Çar Simeon, diğer kralların neler başardığını, Çar Boris'in Kiril ve Metodiy kardeşlerin öğrencilerini nasıl kabul ettiğini ve Bulgaristan'ın Slav kültürü anavatanı olduğunu söylüyorum. Okulun kutsal kardeşlerin adını taşıması tesadüf değildir ve elçilik bahçesinde anıtları vardır. Öğrenciler ayrıca ülkemiz topraklarının küçük olsa bile, stratejik bir konumda olduğunu ve hepsinden önemlisi, geleceğini de düşünmemiz gerektiğini öğreniyorlar.”

Bulgar okulu vesilesiyle, çocukların ebeveynleri, her hafta sonu birkaç saat boyunca birlikte geçirilen küçük bir topluluk kurdu. Bulgar kutlamalarında bir araya geliyorlar. Noel döneminde Portekiz televizyonu, bizim kukerileri çekti. Hz. İsa’nın doğumu kutlamalarında yumurtalar boyanacak, pizza, börek ve kek hamurları hazırlanacak, kuzu rostosu yapılacak ve Lizbon yakınlarındaki bir parkta Bulgar Paskalya pikniğine gelenlerle paylaşılacak.

Fotoğraflar: özel arşiv

Çeviri: Ayser Ali




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Сестра Мери Грейс

BNR – Şumen Radyosu Tanzanya'dan Bulgaristan'a gelen rahibe Mary Grace'i anlatıyor

Rahibe Mary Grace, Kuzeydoğu Bulgaristan'daki Tsarev Brod köyünde bulunan Benedikten manastırındaki yedi rahibeden biri. Kendisi 27 yaşında ve Tanzanyalı. Manastırdaki diğer altı rahibe Almanya, Kore, Filipinler ve Bulgaristan'dan. Grace, 18..

Eklenme 06.10.2024 08:05

Kuraklık ve çiftçilerin kayıpları: AK, kriz tarım rezervini harekete geçirdi

Avrupa'daki çiftçiler, hem piyasada hem de üretimi etkileyen olağanüstü olaylar nedeniyle büyük zorluklarla ve meydan okumalarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Yılın başında AB çapındaki kitlesel tarım protestolarının ardından..

Eklenme 30.09.2024 20:50

Veliko Tırnovo’da Samovodska çarşısında bir sonbahar gezisi

Sonbahar mevsimi Veliko Tırnovo’daki Samovodksa çarşısını gezmek için harika bir zaman. 19. yüzyılın ortalarında civar köylerinden çiftçilerin ürünlerini sokağa sergilemeye başlamasıyla ortaya çıkan çarşıda zamanla demircilerin, dokumacıların,..

Eklenme 30.09.2024 15:33