Bulgar kadın halk kıyafetlerinin kuşkusuz en güzel şeyi kemer tokalarıdır. Olağanüstü bir işçilik ustalığı ile çeşitli metallerden işlenmiş ilginç figürler ve örgülerle süslenmiş bu kemerler kadınlığın sembolü olarak kabul edilir.
Aynı zamanda kemer tokası kızın yeni bir sosyal gruba geçişini de müjdeliyor ve bundan böyle kızın evli bir kadın olduğunu herkese duyurmuş oluyor. Genelde kemer tokaları, nişan sırasında oğlan tarafından kıza verilen hediyedir, ancak gelinin alınlık, kolye, bilezik ve yüzük gibi süs eşyalarına nazaran kemer tokası, olmazsa olmazlardandır, çünkü artık kızın evli olduğunu gösteriyor. Bundan dolayı evli olmayan kızlar kemer tokası takamıyor.
Her süs eşyasının olduğu gibi, kemer tokasını taşıyan kadın için sihirli bir anlamı vardır. Kemer ustaları, yapımında gümüşü tercih ediyorlar, çünkü gümüşün rengi beyaz olması dolayısıyla aynen ayna gibi kötü bakışları alıp geri gönderiyor. Şekilleri de farklı oluyor. Ortaçağlarda daire ve dikdörtgen biçiminde olurken yaprak şeklindekiler Doğu’dan gelmiş. Halk kıyafetlerine nazaran kemer tokalarında bölgelere göre farklılık görünmüyor.
Plovdiv Etnografya Müzesi’nden Grozdelina Georgiyeva, şunları anlatıyor:
Çok ilginçtir ki, sedef kakma süslemelerin kullanılmasıyla azizlerin ve Hıristiyan yortuları de kemer tokalarda yer alıyor. Kutsal topraklardan gelen hacılar tarafından getirilir ve genellikle din görevlilerine hediye edilir. Bu nedenle Rila ve Baçkovo Manastırları gibi büyük Bulgar manastırları, çok zengin kemer tokası koleksiyonlarına sahiptir.
Şehir modasına rağbetin artmasıyla birlikte kemer tokaları, yerini başka aksesuarlara bırakıyor, çünkü şehir elbisesi başka süslemeler gerektiriyor. Bundan böyle kemer çok zarif olup gümüş veya altından yapılır, önündeki toka ise şerit veya spiral şeklindedir.
Kemer tokalarının diğer sırları nelerdir ?
Belki de kemer tokalarının en büyük sırrı, onun zamanla korunacağı umududur. İnsan vücudunun alt ve üst kısmı olmak üzere ikiye ayrıldığına, en hassas yerinin ise kuşağın kuşandığı ve kemerin takıldığı belinin olduğuna inanılırdı. Halk inançlarına göre, kadın, sahip olduğu süs eşyalarını koruması gerekiyor, çünkü kötü kişilerin eline geçerse kötü büyüler yapılacaktır. Belki de bundan dolayı bu süs eşyalarının, insanın bir parçası olduğu ve tüm kötülüklerden koruma gücüne sahip olduğu inancımızı canlı tutmamız gerek.
Fotoğraflar: özel arşiv, Plovdiv Bölge Tarih Müzesi, Ani Petrova ve arşiv
Çeviri: Şevkiye Çakır
Arnavutluk’ta yapılan son genel nüfus sayımı verilerine göre Bulgarlar ülkedeki en büyük üçüncü azınlık. Bu veriler Arnavutluk'taki Bulgarların sayısına ilişkin ilk resmi verilerdir zira Bulgar azınlığı ancak 2017 yılında resmen azınlık olarak tanındı..
Fransa'da solun sağa beklenmedik bir darbe indirdiği bir dönemde Avrupa Parlamentosu, aşırı sağın oluşturduğu yeni bir siyasi aileye kavuşmanın eşiğindebulunuyor. "Fransız Bulgar Forumu" Derneği Başkanı Prof. Lubomir..
Razgrad Valiliği tarafından açıklandığı gibi hububat üreticileri, küçük yerleşim birimlerinde yangın çıkması durumunda nüfusun bilgilendirilmesi sisteminin kurulması talebini sundular. Deliorman Hububat Üreticileri Derneği’nin inisyatifi..
Yaz ve yaşadığımız beton yığınlarını saran sıcaklıklar, vatandaşların büyük bir çoğunluğunu su kenarlarında ve tabii ki Karadeniz’de daha sık ve mümkün..