Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Paris olimpiyat oyunlarına katılım hakkı kazanan Bulgaristan’ın break kraliçesi - Queen Mary

Bir zamanlar sokak çeteleri aralarındaki hesaplaşmaları break dansı ile hallediyormuş, ancak günümüzde “patlayıcı” unsurlar, delice ritmi ve yaratıcı tarzı sayesinde dans salonları dolduruyor. Break dansının sanata yaklaşıyor olmasına rağmen, büyük ihtimal ile 2024’te Paris’te düzenlenecek Olimpiyat oyunlarında ilk defa bir spor dalı olarak yer alacak. Paris Olimpiyat oyunlarında dünyanın en iyi 16 break dansçısı arasında Bulgar Mari Savova (Queen Mary)’yı da göreceğiz..

Mari, Budapeşte’de düzenlenen ilk Dünya Şehir Dansları yarışmasında 6. sırada kalarak Olimpiyat oyunlarına katılım hakkı kazandı. Burgas doğumlu Mari, artık 12 yıldır break dansı yapıyor ve bu sporun en parlak yıldızlarından birisi olarak tanınıyor. Mari Slavova, 2011 yılında 16 yaş altı gençler arasında Dünya Birincisi oldu, bunun ardından Dünya İkincisi oldu. Çocuk iken Mari, akrobasi ile ilgileniyor, ancak hareketlerde özgürlüğü bulamadığı için bundan çabuk vazgeçiyor. Ben ise özgür olmayı çok seviyordum, diyor Mari. Hareket halinde engel aşma sanatı - parkour faaliyetleriyle uğraşmaya başlayınca kendi vücudu ile aradığı özgürlüğü hissetmeye başlıyor. Mari, bir gün çitler üzerinden atlarken kendisini break salonuna götürecek doğru kişilerle tanışıyor. Salondaki enerji, müzik ve renkler Mari’yi büyülüyor. Mari şunları paylaşıyor:

“İlk başlarda ailem şüpheci yaklaşıyordu ancak ilk başarılarıma imza attığımı ve bu dansı çok sevdiğimi gördüklerinde beni desteklemeye başladılar. Farklı olmayı seviyorum, break ise Bulgaristan’da farklı bir şey. Ancak toplumumuzda bu dansın daha fazla entegre olmasını ve kendini çok sevdiren, alışkanlık yapan bir şey olduğundan dolayı daha fazla insanların bununla ilgilenmesini umuyorum.”

Break dansçıları, akrobatik manevraları, hızlı hareketleri, başlarını döndürmeleri ve “donma” hareketleri ile seyircilerin beğenisini kazanıyor. Yarışmaya katıldıkları isimler ise karmaşık hareketlere ek olarak kullandıkları isimlerdir. Böylece bir gün Burgas’taki antrenörü Hristo Andonov tarafından “Queen Mary” isminin alıyor ve break çevrelerinde bu isimle anılmaya başlıyor.

“Break uzun zamandan beri gelişiyor ve şu anda çok ekstrem bir dans. O nedenle de break dansı ile ilgilenen birisi atlet de olmalı. Diyetimiz var, sürekli antrenman yapıyoruz – öyle ki, break sanat değil, daha ziyade spor olarak kabul ediliyor” diyor Mari.

Yarışmalarda break dansı 40 saniyelik bir kombinasyon olarak oynanıyor ve dansçılar bununla “savaş” olarak bilinen karşılaşmalarda yer alıyor. Önceki şampiyonalardaki puanlarına göre yarışmacılar farklı kategorilere ayrılıyor, bunun ardından ise birbirleriyle yarışıyorlar. “Savaş” olarak adlandırılan karşılaşmalarda herkes ikişer defa 40 saniyelik oyunlar sergiliyor.


Yarışmalar hakkında şunları paylaşıyor:

“Yarışma esnasında çok kombinasyonlu bir performans ve bunu mükemmel bir biçimde sunmalısın. Kombinasyonların koreografisi önceden yapılabilir, ancak hiç kimsenin dans edilecek müzikleri önceden bilmediği için büyük ölçüde doğaçlama da var. Öyle ki, her şey anında gelişiyor.”

Dans salonunda üstün performanslarının yanı sıra, Mari’nin kitaplarla da arası çok iyi ve şu anda dört dil konuşabiliyor. Burgas’ta Roman dilleri lisesinden mezun, Brüksel’de tıp bölümüne kabul ediliyor, ancak dans etme imkanı olmadığından dolayı, okuldan vazgeçiyor. Mari, şu anda İngiltere’de Psikoloji bölümünde okuyor. Bu bölümü sadece kendisine yakın hissettiği için değil, aynı zamanda mükemmel spor imkanları sunduğu için de seçiyor.

Ne yazık ki, gerek maddi gerekse manevi destek söz konusu olduğunda, Bulgaristan biraz geride kalıyor. Güç olarak oldukça arka sıralarda yer alıyor olmamızın sebebi de budur, ancak bununla beraber ümitliyiz ve ileriye doğru gidiyoruz” diye paylaşıyor Mari Savova.

Mari, tecrübesini çocuklara aktarmak için, bir gün Bulgaristan’da kendi break kulübünü kurmayı hayal ediyor. Bununla beraber olimpiyat oyunlarına da katılması gündemde. “Bizim çevrelerde dört yıl içerisinde çok şey değişebiliyor – ancak Paris Olimpiyat oyunlarına kesinlikle katılacağım, gerek yarışçı, gerek hakem veya antrenman olarak orada mutlaka bulunacağım” diyor Mari.

Fotoğraflar:özel arşiv

Çeviri: Özlem Tefikova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Galeri

Kategorideki diğer yazılar

Karlovo'da Vasil Levski'nin anıtı

Bulgaristan Vasil Levski'nin doğumunun 187. yılını kutluyor

Cesaret, dürüstlük, mücadeleci ve ulusal özgürlük ve onurlu yaşam hakkına inanç. Tüm bu nitelikler Bulgaristan'ın en sevilen milli kahramanlarından biri olan Vasil Levski'yi özetliyor. Bu yıl 18 Temmuz'da  doğumunun 187. yılı kutlanacak.  Gelenek üzere..

Eklenme 18.07.2024 05:55

İvaylo Valchev: İlk defa AP milletvekili

Bu hafta yeni Avrupa Parlamentosu'nun ilk kurucu genel kurul oturumu yapıldı.  Ursula von der Leyen'in Avrupa Komisyonu başkanlığına adaylığı Perşembe günü oylanacak ve milletvekilleri tarafından seçilirse eğer, önümüzdeki beş..

Eklenme 17.07.2024 16:40

“Bulgaristan’da yaz tatilim” yurtdışında yaşayan göçmen çocuklarını yurdun güzel yerlerine götürüyor

“Bulgaristan’da yaz tatilim” Dil ve Kültür atölyeleri bir kez daha yurtdışındaki Bulgaristanlı ailelerin çocuklarını yurdun en güzel yerlerine götürüyor. 6 ila 15 yaş arasında çocuk ve öğrenciler için geziler düzenleyen Elena Pavlova’nın Dil ve..

Eklenme 16.07.2024 06:45