Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Viktor Topalov ile Sofya’daki tarih gizemlerinin izinde bir yolculuk

Photo: özel arşiv

İnsanların Sofya’ya bakışlarını tamamen değiştiren bir proje söz konusu. Bu proje sayesinde insanlar Sofya’da sadece sokakları ve binaları değil, tarihi, şehrin kalbinde yaşamaya devam eden o yazarların, ressamların, sanatçıların, mimarların hayatını görmelerini sağlıyor.Виктор Топалов

“Bohem Sofya” kurucusu ve avukat Viktor Topalov şunları paylaştı:

“Bohem Sofya”, başkentimizin tarihi ile ilgili bir proje. Gezi rehberliği işim sayesinde tarihe yönelik araştırmaların, koleksiyoncularla ve tarihçilerle işbirliğim, bir zamanlar Sofya için yazılmış en değerli kitaplara erişimim sayesinde tarihle ilgili büyük bir veri tabanı toplayabildim. O nedenle bu facebook sayfasını açarak bildiklerimden en enteresan gördüğüm şeyleri paylaşmaya başladım.”

2019 yılının sonunda kurulan bu proje ilk başlarda Sofya’nın kültürel geçmişinden enteresan olaylar, fotoğraflar ve hikayeler içeren bir blog olarak yayınlanıyor. Çok zaman geçmeden Sofya içinde gezileri tarih turları de başlıyor.

“Benim için kentsel alanların canlandırılması için tarihi yerlerde düzenlenen gezi turları en iyi yoldur. Giderek daha fazla insan yaşadıkları yere yönelik ilgi duymaya başlıyor, yürüdükleri sokakların ve her gün yanlarından geçtikleri binaların tarihini öğrenmek konusunda ilgi gösteriyorlar.”

Peki Sofya’nın “en bohem” dönemi hangisi?

Viktor Topalov, bu soruyu şöyle yanıtladı: “Kültür hayatına ve toplumun bu bohem kesiminin en parlak yıllarına bakacak olursak, Sofya’nın “en bohem” yıllarının 20.yüzyılın başları diyebilirim. Bunu edebiyat ve sanatta, kültürde o zamanın en yeni başarılarına bağlıyorum. Bu daha çağdaş bir şeye yönelik değişim gördüğümüz bir dönem. Bu yıllarda Sofya sakinlerinin kendilerini Avrupalı olarak tanımlayabilmeleri için yeterince özgüvene sahipler, Avrupa tarzı bir hayat yaşamaya başlıyorlar, kahvehaneler ve kulüpler kuruluyor, tiyatro modern bir şeye dönüşüyor, çok vakit geçmeden Sofyalıların hayatına sinema da ekleniyor.”

“Bohem Sofya” projesinin facebook sayfasında Viktor online tematik gezi turları düzenliyor, eski fotoğraflar kullanarak eski ve günümüz Sofyasının gizemlerini ortaya çıkarıyor. Örneğin: İvan Vazov Halk Tiyatrosu binasının gerçek rengi hangisi, Adliye Sarayı’nın girişine aslan heykelleri ne zaman yerleştirildi, Çarlık Sarayı merkez fuayesindeki aynanın etrafında neden “bariyer” varmış, Sofya Üniversitesi Rektorluk binasının hangi ders salonlarında şömine var, ve bu binaları inşa eden insanlar kim, başka koşullarda başka görünümde olabilirler miydi?

Başkentimizin Roma İmparatorluğu tarihi dönemindeki geçmişi daha popüler olarak bilinse de, Viktor Topalov insanlara başka bir şey daha göstermek istiyor:

“Sofya, sadece birkaç yıl içinde başkente dönüşmesi gereken, küçük bir doğu Avrupa kasabasından bir Avrupa başkentine dönüşmesi gereken bir şehir olarak enteresan tarihe sahip. Ve bunu başarmış da. 1878’de Osmanlı’dan ayrılmasının ardından birkaç yıl içinde Sofya Orta ve Batı Avrupa şehirleri ile yarışabilecek bir şehre dönüşmüş. Turlarımı ziyaret edenlere tam da bu hissi vermek istiyorum: Onurlu bir Avrupa başkentinin sakinleri olduklarını hissetmeleri.”

Çeviri: Özlem Tefikova 

Fotoğraflar: özel arşiv



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Noel arifesi yemeği – verilen nimetlere karşılık yapılan bağış

Aynen geçmişte olduğu gibi günümüzde de Noel’den önceki günün erken sabah saatlerinden itibaren haneleri yılın en önemli akşam yemeği için yapılan hazırlıkların telaşı sarar . İsa’nın doğumu arifesinde yenen yemekler hayvansal ürün içermese de sofra..

Eklenme 24.12.2024 04:55

Cuma öğleden sonra

Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.

Eklenme 20.12.2024 14:05

İgnajden- İsa Mesih’in doğumu için manevi hazırlık zamanının başlangıcı

Ortodoks Kilisesi, 20 Aralık’ta Aziz İgnatius gününü kutluyor. Bulgarların halk takviminde İgnajden olarak adlandırılan bu günde Meryem ananın doğum sancılarının başladığına inanılıyor. Bu inanış “İganjden’den Noel’e kadar Meryem ana acı çekti”..

Eklenme 20.12.2024 05:10