Her birinin özel şekli, özellikleri ve yalnız kendine özgü yeriyle bir yapboz oyun parçaları gibi çevirmen ve gazeteciler BNR’nin Yurt dışına yönelik yayınlarını gerçekleştiren Bulgaristan Radyosu’nun zengin tarihinin parçalarını diziyorlar. 85 yıldır işine aşık bu kişiler dünya insanlarına kendi dillerinde Bulgaristan’ın güzellikleri, dünü ve bugününü anlatırlar.
İşinin ehli, nükteler yapabilen, esprili diliyle dikkatleri üzerine çeken, kişiliği renkli olan İvan Avuski, medianın tarihçesinden ayrılmaz bir parçası olarak Fransızca çevirmenliği yaptı, Fransızca yayınlar bölümünün uzun yıllık yöneticisiydi. Üniversite yıllarından başlayarak emekliye ayrılıncaya kadar Yurt dışına yönelik yayınlarda Fransızca çevirmeni olarak çalışan İvan, ‘Bulgaristan Radyosu’nun en iyi tercümanlık okulu olduğunu kesinlikle savunuyor.
"Ailemizde Fransızca konuşuluyordu. Varna’daki Fransız Lisesini bitirdim, ardından Sofya Üniversitesi’nde Fransız dili ve edebiyatı okudum. Nitekim, gördüğüm bu eğitimle Bulgaristan Radyosu’nun Fransızca Masasında daha yaşlı ve tecrübeli mesai arkadaşlarımdam öğrendiklerim arasında hiç bir kıyaslama söz konusu olamaz. Şimdi bir sürü insan Fransa’da öğrenim görüyor ya da orada devamlı oturuyor, akıcı Fransızca konuşuyorlar. Buna rağmen o zaman ‘Bulgaristan Radyosu’nda çalışan bizlerin bu dilin ehlisi, çevirmen elitine tabi olduğumuzu iddia edebilirim", diyor İvan.
Fransızcanın ailesinin kullandığı bir dile nasıl dönüştğünü kendisine sorarsanız İvan: "Bu durum normal biçimde oluştu" diye cevap verecek. Kendisi Fransız başkentinde dünyaya geldi. Annesi Fransa’ya o zamanki Macaristan’dan göç etmişti. Bulgaristan kökenli babası Paris’te öğrenim görüyordu. Oradan İspanya İç Savaşına katılmak üzere uluslararası tugaylar üyesi olarak ülkeye gitti. Ele geçirilince bir toplama kampına gönderildi. Bazı kadın işçiler kamptakilere örgü çorap gönderiyordu. Bunlardan birisi gönlünü fethedince toplama kampından kaçmayı başardıktan sonra onunla evlendi. 1 Ekim 1944 tarihinde bu aşkın semeresi olan İvan dünaya geldi. Fransızca da onun öğrendiği ilk dildi. 1948 yılında ailesinin Bulgaristan’a dönmesine rağmen Fransızca’nın hayatında kalıcı yeri oldu.
Sofya Üniversitesinde iki yıl süreyle Fransız dili ve edebiyatı okuduktan sonra İvan Avuski BNR’nin Fransızca Masası’na, bir çevirmen ve sözcü görevine davet edildi. Yurt dışına yönelik yayınlarda edindiği tecrübe ve spor tutkusu sonraları etki sahibi „France Football“ ve „L'Équipe“ spor gazetelerine kapılarını açtırdı. İvan BNR’nin yanısıra 20 yılı aşkın bir süre bu gazeteler için muhabirlik yaptı. Yurt dışına yönelik yayınlarda çalışan tercüman seçiminin nasıl yapıldığı sorusu üzerine İvan şunları anımsıyor:
"O zamanlar işe alınmak için Bulgarcadan Fransızcaya çeviriler, dikte, editörlük çalışması, mikrofon önüne çıkmak gibi öğeler içeren yarışmalar düzenlenirdi.
O dönemde Radyo çalışmalarına ilginin büyük olduğunu ancak düşük ücretten dolayı işten ayrılmaların da sık sık görüldüğünü anlatıyor İvan Avuski. Sınav komisyonu üyesi olarak Fransızca ile çalışacak adayları titizlikle seçen İvan’ın özel bir sezgisi vardı, onlarca aday arasından tek tük görülen yetenekli çevirmenleri seçmede başarılıydı. Örneğin o sırada üniversiteye devam eden Sonya Vaseva işe alınınca gözleri önünde çok başarılı bir tercüman ve çevirmen olarak kendini gösterdi.
"Dinleyici kitlemiz çok farklıydı. Temel kısmı Fransa, Belçika ve Kanada’nın Quebec eyaletindendi. Size tuhaf gelebilir ama İsviçre’den sınırlı sayıda dinleyicimiz vardı. Onların belirli bir bölümü radyo amatör klüplerinin üyesiydi. Çok iyi örgütleri vardı. Yılların içinde radyo çalışanlarımız onların ziyaretine, onlar da Bulgaristan’a gelip bize misafir olurdu. İşimiz ilginçti. Farklı sosyo-politik sistemlere tabi olduğumuz için dinleyicilerimiz aklınıza gelebilecek bütün konularla ilgileniyordu. Sorularını yanıtladığımız özel bir programımız vardı. Propaganda yaptığımıza inanmıyorum. Gerçekleri yüzde 99 oranında yansıttığımızı düşünüyorum.
Bulgaristan Radyosu’nun haberleri ve güncel yazılarının yanı sıra çeşitli dillerde çevirmenlik yapan yayın bölümleri kendi dinleyici kitleleri için ilgi oluşturan konularda programlar hazırlardı, dinleyicilerinden yüzlerce mektup alırdı" diyor İvan. Bulgaristan Radyosu’nun canlı yayınlarının durdurulmasıyla dinleyici kitlesiyle ses, insan bağlantısının yok olduğunu esefle belirtiyor. "Bu canlı bağın çoktan beri varolmaması radyo olayına aykırı bir şeydir" diyor İvan Avuski.
Biz ise hazırlığını yaptığımız podcastların Bulgaristan Radyosu sitelerine getirilmesiyle yayınlarımıza yeniden sesli programların sıcaklığını getireceğimizi umut ediyoruz.
Fotoğraflar: "Prof. Dr. Veselin Dimitrov" Bulgaristan'da Radyo Tarihi Müzesi ve arşiv
Çeviri: Neli Dimitrova
“Bulgaristan’da Bugün” programında önce, bugün toplanan 51. Halk Meclisi'nden gelen haberlerin ağır bastığı haber bültenini sunacağız. Ardından gelen haber turumuzda önce sizi Bulgaristan’ın NATO üyeliğinin 20. yılı vesilesi ile yapılan renkli grafiti..
“Bulgaristan’da Bugün” programında önce günün öne çıkan gelişmelerini haber bülteninde sunacağız. Ardından farklı ülkelerden bilimadamları ile birlikte bilimsel araştırmalara devam etmek üzere Antarktika’ya yol alan “Aziz Kiril ile Aziz Metodiy”..
“Bulgaristan’da bugün” programında önce haberleri sunacağız. Kurulması üzerinden 160 yıl tamamlanan “Kabiyuk” Harasında otokon at ırkları yetiştiriliyor. At çiftliğinde kurulan At Müzesi Balkan yarımadasında en büyük olanıdır. Bu konuyu da programa..