Bir cezaevinin umut ruhunu, diğer insanlara kavuşturulan özgürlüğün bedelini, hepimizden bir parçayı oluşturan tarihi taşıması mümkün müdür?
Veliko Tarnovo’nun müzeye çevrilmiş mahpushanesinden bahsederken bu sorunun cevabı kesinlikle ‘evet’ olacak. 1854 yılında Osmanlı makamlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere ülkemizde inşa edilen bu ilk oryantal tipi cezaevi mahkeme duruşmalarına katılmak üzere Ruse veya Sofya’ya götürülmeden önce kısa süreliğine hücrelerine kapatılan yüzlerce Bulgar devrimcisinin anısını korumakta. Sofya’ya götürülüp darağacına çekilmeden önce 27- 31 Aralık 1872 tarihleri arasında Vasil Levski de bu hapishanenin tek kişilik bir hücresinde tutuluyor. Levski’nin bulundurulduğu hücredeki durum olduğu gibi korunmakta.
Tırnovo hapishanesinden kaçmayı başaran tek Bulgar devrimcisi kim, bunu nasıl başarıyor ve bu yere ilişkin ilgi oluşturan diğer tarihsel gelişmeleri öğrenmek istiyorsanız, Bulgaristan Radyosu koleksiyonundan "Veliko Tarnovo Cezaevi Müzesi yüzlerce devrimcinin anısını koruyor" yazısını okuyabilirsiniz.
Editör: Vesela Krasteva
Denizden Korkuyorsan Ölçek sende kalsın peki, unutma hiçbir vakit Ezandan yüksek olamaz caminin minaresi. Korktuğun her nesnenin üstüne üstüne git, Denizden korkuyorsan, dalgıç olmak çaresi. Bu şiiri..
"Hafızada kalanlar" köşesinde 2021'de kaybettiğimiz şair Habibe Ahmedova'nın ardından yazdığımız dizeleri ve 2020 yılında onunla Sekiz Mart üzerine yaptığımız sohbeti dikkatinize sunuyoruz: 09.11.2021 Rodopların bir yıldızı daha söndü...
Ortodoks Kilisesi tarafından Büyük Perhizin ilk Cumartesi günü kutlanan Aziz Theodoros Yortusu, halk arasında Todorovden adı ile bilinir. Atlara adanan Todorovden halk bayramında Konyovets köyünde bulunan “Kabiyuk” harasının kurulması üzerinden geçen..