Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgaristan'da Dark Tourism için 5 ünlü yer

Photo: Veneta Nikolova

Turizm, acı hatıraları ve duyguları çağrıştıran kasvetli bir yolculuk olabilir mi? Eski, terk edilmiş fabrikalar, idari binalar, hastaneler, kiliseler ve hatta ıssızlaşan kimsesiz hayalet köylere olan büyük ilgide cevabı bulacaksınız. Bunları arayanlar için Bulgaristan bir altın maden ocağı sayılır. Dark tourism - karanlık, hüzünlü, kasvetli turizm sosyalizm döneminden kalan bakımsız ve dökülen, yıkılan  harap binalar, stadyumlar, okullar yabancı sitelerin ön saflarında yer alması tesadüf değildir. Ve istatistiklere dahil edilmemelerine rağmen, çoğu sırt çantalı birçok genç buraya tek bir amaçla geliyor - hüzün ve unutulmuş bir dünyanın ayak izlerini takip etmek.

Bulgaristan'da bu tür turizm için 5 teklifimize bakın:

Buzluca Anıtı


Kuşkusuz bu, ülkemizde sosyalist dönemin en önemli simgesidir. "Dünyanın en güzel terk edilmiş 33 yeri" uluslararası sıralamasında yer almakta ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Bu betondan  Parti evi 1981'de inşa edildi ve70 metrelik bir pilonun  tepesinde yıldızlara daha yakın olma fikriyle 2 dev kırmızı beş köşeli yıldız parlıyor. Günümüzde bir dağ zirvesinde bir  UFO / tanınmayan uçan nesne)/  gibi konmuştur. Bir uluslararası proje tarafından restore edilme beklentisiyle  yıkılıyor.Bu yüzden, onu restore edilip "sosyalleşmeden" önce işte bugünkü haliyle görmek için acele edin!

Persin adasındaki toplama kampı


Komünizm sırasında, (resmi olmayan verilere göre) 8 000'den fazla yurttaşımız, ki çoğunluğu aydın kişiler  Tuna adası Persin'deki bir toplama kampında öldürüldü.Kişisel olarak Stalin tarafından bağışlanan bir ponton köprü, Belene kasabasının kıyılarını adaya bağlıyor. Eski portal yeniden yapıldı. Maksim Gorki'nin sözleri yazılı. Önde "İnsan gurur demektir" ve arkada - "Düşman teslim olmazsa yok edilir!" yazıyor. Gerçekten de gardiyanlar, binlerce "halk ve parti düşmanı" ilan edilen - doktorlar, avukatlar, yazarlari amansızca öldürmüş. Anıt kompleksi inşa etme projesi var. Turistler için açıktır.

Jrebçevo barajındaki batık kilise


Bulgaristan'da irili ufaklı 3.000'e yakın baraj var ve bunların hepsi sosyalist dönemde inşa edilmiş. Güzel mimariye ve zengin tarihe sahip yüzlerce Bulgar yerleşim yeri  sular altında kalmıştır., yok edilmiştir.  Bunlardan biri, muhteşem “Az. İvan Rilski” kilisesi ve Zapalnya  köyü. Gül Vadisi'nin bu güzel parçası, bugün sadece uzaktan hayalet bir gemiye benziyor.

Brezovo kasabası yakınlarındaki mermer göl


Rengi açık mavi-yeşilimsi bir renk tonuna sahip ve su cam gibi düzdür. Ama bu doğal bir su kaynağı değiğldir. Sredna Gora'da bulunan göl, zamanla yağmurla dolan, doğal olarak filtrelenmiş kristal berraklığındaki sularla dolan sosyalist zamanından zamanından kalan terk edilmiş bir mermer ocağıdır. Derinliği 20 m'ye ulaşıyor, burası karanlık turizm sevenler ve sıra dışı manzara arayanlar için bir mıknatıs. Suya girmek, yıkanmak kesinlikle yasaktır ama bu, meraklıların kendilerini mermer teraslardan suya atmalarına engel olamıyor. Dalgıçlar ise yasal olarak burasını eğitim için kullanırlar.

Gorno Lukovo Köyü


Ülkemiz bu tür  dark turizmin hayranları için gerçek hazineler sunuyor. Bunlar, “Uyuyan Güzel” masalındaki gibi yabani otlar ve sarmaşıklarla dolu, yıkık kiliseleri ve eski taş evleri olan yüzlerce ıssız köy. Böyle büyülü bir yer, Doğu Rodoplar'daki sınıra çok yakon Gorno Lukovo köyüdür. İnsanlar geçim kaynağı ve daha iyi bir yaşam arayışında yakındaki şehirlere göç ettiğinde, köy  daha  sosyalizm zamanında ıssızlaşmaya başladı. Günümüzde, fotoğrafçılar ve melankolik ruhlar, bu inanılmaz güzel, zaman içinde donmuş gibi turist incisine hayran olmak için buraya geliyorlar.

Fotoğraflar: Veneta Nikolova


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Felix Kanitz gravürü: Sütlü Çeşme (Eliya Çeşmesi) Nikopol

Nikopol’da Eliya Çeşmesi aşk dizeleriyle asırların sevgi sözcüklerini fısıldıyor

Nikopol (bir zamanlar Niğbolu) kentini  “Asırların şehri”  olarak adlandırıyorlar. Roma İmperatoru Marc Avrelius döneminde 169. yılında, yani 2. yüzyılda ortaya çıkan kent, 629 yılında Bizans İmperatoru Nikifor 3. Foka tarafından ele geçiriliyor...

Eklenme 25.10.2024 09:15

Pçelarovo köyünde 500 yıllık sarı çam ağacı boy gösteriyor

Doğu Rodoplar’ın büklümlerinde saklı olan Pçelarovo köyünde anlatılan rivayete göre eskiden bölgede bulunan asırlık meşe ormanları ve ceviz ağaçlarının kovuklarında yaban arıları kendilerine yuva yaparmış. Köyün adından da anlaşılacağı üzere..

Eklenme 19.10.2024 08:55

Sevlievo’da Kabak Festivali düzenleniyor

“Kabak diyarı” olarak bilinen Sevlievo’da Sonbahar Panayırı kapsamında düzenlenen Kabak Festivali, “Renkli Kabak Düşleri” adı verilen eğlenceli atölye ile başladı. Belediye Başkanlığı tarafından gelenek üzerine her yıl düzenlenen şenlikler,..

Eklenme 12.10.2024 08:54