Genelde turizim destinasyonu olarak bilinen Bılgarevo köyü, Kuzey Karadeniz bölgesinde yer alan Kaliakra Doğa ve Arkeolojik Sit Alanının ve dünyanın en güzel koyları listesinde yer alan “Bolata” Doğa Sit Alanının hemen yanında bulunuyor.
Ülkemizdeki Gagauzlar’ın büyük bir bölümünün Bılgarevo köyünde yaşadığını, çok az insan biliyor .
Gagauzlar kimlerdir ?
Gagauzlar, eski Türkçe konuşan Ortodoks Hristiyanlardır ve Bulgaristan genelinde yaşasalar da, Gagauz köylerinin büyük bir bölümü, Dobruca’da bulunurken Bılgarevo köyü başkentleri olarak kabul ediliyor.
Ülkemizde bu etnik grup hakkında çok az bilgi var. Gagauzlar’ın Protobulgarlar’ın torunları olduğu görüşü en yaygındır.
Burada yaşayanlar kendilerini “Eski Bulgar” olarak tanımlaması da bir rastlantı değil.
Gagauz Dili
1200 nüfuslu Bılgarevo köyünde herkes kendini Gagauz olarak tanımlamıyor. Yaşlılar evlerinde, atalarının dilini konuşsalar da, geçmişin izleri yavaş yavaş siliniyor:
"Bizler Türkçe konuşuyoruz ve Türkçeyi anlıyoruz, ama dilimiz temiz Türkçe değil, Gagauzca. Birçok insanımız, genelde gençler, bu dili artık bilmiyor- diye belirtiyor Maya Çalıkova ve devam ediyor. Köyümüzde herkes Gagauz değil, çünkü atalarımızın birçoğu buraya Kotel ve Elena’dan geldi. Köyün eski adı “Gavur Söğütçük”, çünkü burada eskiden çok fazla söğüt ağacı vardı.”
Sabahın serin vaktinde bir grup erkek, belediye önündeki bankta güneşleniyor. Gagauz olup olmadıklarını soruyorum.
“Köyümüzde Gagauz da var, Bulgar da. Ben Gagauz’um. Evde Türkçe, yani Gagauzca konuşuyoruz. Aradaki fark nedir peki? Türkçe ile Gagauzca’nın arasındaki farkın, soğan zarı kadar olduğu söyleniyor” diye şakalaşıyor Dimitır İliev ve devam ediyor: “Aslında Gagauzlar, misafirperver kişileriz ve alçak gönüllüyüz. Gagauzların devamlı bıçakla dolaştıkları söylentisi de yanlış, öyle bir şey yok!”
Gagauzların kültüründen ve yaşamlarından geriye ne kalmış?
Çok az! Aslında yerli mutfak, Bılgarevo sakinlerinin gururu. Ev yapımı Gagauz yemekleri, buradaki misafir evlerinin her birinde yurt içi ve yurt dışı misafirlere ikram ediliyor.
Eşi benzeri olmayan folkoru ise, Halk kültürevi nezninde çalışan “Perunika” dans grubu tarafından yaşatılıyor.
Avustralyalı fotoğrafçı Korske Ara'nın girişimiyle 2010 yılından bu yana 19 Ağustos Dünya Fotoğrafçılık Günü olarak kutlanıyor. 1839 yılında Fransa Hükümeti, Fransız sanatçı ve kimyager Louis Jacques Mande Daguerre 'den, daguerreotype olarak..
Derler ki, bir yeri tanımak istiyorsanız onu sadece gözlerinizle görmek değil aynı zamanda damağınızla da tatmalısınız. Ülkemizde her köyün, her şehrin ya da bölgenin kendisine has tat ve kokusu var. Onları tanımanın yollarından biri yaygınlık..
Yazın en sıcak günlerinde “Greenpeace” üyeleri, şehir ortamında ne kadar sıcak olduğunu göstermek için ülkeyi geziyor. Termal kameraların yardımıyla, Plovdiv gibi bazı yerlerde 70°C'ye ulaşan binaların çevresindeki sıcaklığı tespit ettiler. Deney ile..
Dobriç ilinde bu sene ayçiçek hasadı dekar başına ortalama 150 kg oldu. Geçen tarım yılında bir dekar ayçiçek tarlası ortalama 170 kg ürün..