Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

Musibetler karşısında Müslüman

Photo: Pixabay

İnsan, yeryüzü hayatı boyunca iyilik ve kötülükler, lütuf ve musibetler, ihsan ve belâlarla karşılaşacaktır. Hayatın kanunu bu. Allah, Kur’ân-ı Kerim’de bu hususta insanları uyarmış; korku ve açlıkla, malları ve canlarıyla imtihan edileceklerini bildirmiştir. Bu bakımdan insanın yeryüzünde tamamen başıboş, rahat ve keyifli bir hayat sürmesi bir hayaldir. Karlovo’daki Kurşunlu Caminin girişinde duvara grafitti hâlinde yazılmış olan “ed-dünyâ sâatün, velâ fîhâ râhatün”, yani dünya bir saatliktir ve onda rahat yoktur anlamına gelem sözler bunun veciz bir ifadesidir.

Bu durumda insanın yapması gereken, elinden geldiğince kötülük ve musibetlerden korunmanın yollarını aramak, önceden önüne geçmek, tedbir almak ve hayrı da şerri de veren Allah’a hayır için dua etmektir. Ama nihayetinde kaderde olan olumsuzluklar başına geldiğinde de bunların Allah’tan geldiğini bilmek, bu olumsuzluklara kendi hataları ve yanlış davranışlarının sebep olmuş olabileceğini düşünmek ve bunlardan dolayı Allah’a yönelip başından savması için dua etmek gerekir. Tabiî, bunu yaparken sabrı elden bırakmamalıdır. Zira sabreden kazanır, musibet geldiği anda isyana kapılmayıp sabırlı davranan sınama anlamına gelen belânın altından hayırlısıyla çıkar.

Bu hususa işaret etmek üzere Hazreti Muhammed (s.a.s.)’in sevgili eşi, müminlerin annesi Ümmü Seleme (r.a.) Peygamberimizden şu sözleri nakleder: “Birisinin başına bir musibet, belâ geldiğinde: ‘Biz Allah için varız ve Allah’a döneceğiz! Allahım! Başıma gelen olumsuzluğun, belânın karşılını sadece senden bekliyorum, başıma gelene sabretmemden dolayı beni ödüllendir ve ondan daha hayırlısıyla değiştir!’ desin.”

Unutmamalıyız ki, Allah’ın insanlar arasında en çok sevdikleri olan peygamberler ve bunların en üstünü olan Hazreti Muhammed birçok belâ ve musibetlerle karşılaşmıştır. Şahsen ve topluluk olarak muhatap oldukları bu olumsuz durumlar karşısında her zaman metanetlerini korumuşlar, bir anlık olsun Allah’tan ümit kesip isyan etmemişler, onun yardımına nail olmak için sabırla direnmişlerdir.

Müslümana yakışan, her halükârda “Elhamdülillâh!” deyip imanını tazelemesi, “Beterin beteri var...” düşüncesiyle şükrederek “Bu da geçer yahu!” sözleriyle zor da olsa ileriye gitmektir.




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Felix Kanitz- Bağımsız Bulgaristan’ın haritasını çizen seyyah tarihçi

Bir coğrafya haritası 1877- 1878 Rus- Türk Harbi ardından modern Bulgaristan’ın doğuşuna yardım eder. Avusturya- Macaristan İmparatorluğundan araştırmacı, tarihçi, seyyah Feliks Kanitz (1829 – 1904) 3200 köy ve kasabayı gezen ve onlar..

Güncelleme 03.03.2025 10:25
Sviştov çıkarması.
Ressam: Nikolay Dmitriev-Orenburgska

1877-1878 Rus- Türk Kurtuluş Savaşında hayatını kaybedenlerin anısı 6 nesil tarafından yaşatılıyor

Anıtlar, geçmişte yaşanan önemli olayların anısını canlı tutmaktadır. Çoğu, fedakarlığı, vatanı savunurken hayatını kaybeden kahramanların yattığı toprakları anlatır. Tarihçiler ise, bu tarih parçacıklarını bir araya getirerek zamanın genel tablosunu..

Eklenme 03.03.2025 10:00

Hoş Geldin Mübarek Ramazan

On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı yine kapımıza dayandı, bereketiyle geldi. Bu yüzden biz de "Merhaba ey şehr-i Kur'ân! Merhaba ey şehr-i sıyam! Merhaba ey şehr-i kıyam! Merhaba ey şehr-i gufran! Ve Merhaba ey şehr-i insan!" diyerek uzaklardan..

Eklenme 28.02.2025 14:00