Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Ani kalp durmasında ilk dakikalar hayati önem taşıyor

Photo: Rawpixel

Bulgaristan’da her yıl 10 000’den fazla insan kalp durması yaşıyor ve ne yazık ki aralarından çok az bir oran hayata tutunabiliyor. Peki neden? Çünkü bu olayların çok büyük bir kısmı hastane dışında meydana geliyor ve çevrede çoğu zaman nasıl yardım edebileceğini bilen, kritik olan 3 dakikada kan dolaşımını sağlayabilecek birisinin olmamasından dolayı ne yazık ki ani kalp durması geçiren kişi hayatını kaybediyor. Avrupa’da ise her 45 saniyede, bir kişi ani kalp durması yaşıyor.

Sofya Radyosu’na konuşan "İlk Üç Dakika" Vakfı Başkanı Mariyana Manuşeva’nın sözlerine göre, her insanın, kalp durması geçiren birisine yardım edebilme kapasitesi bulunmakta.

"Kalbin durması ile kan dolaşımı da durur. Bu durum insan vücudundaki organ ve dokulara oksijen sağlanamadığı anlamına gelmekte. Hepimizin bildiği üzere oksijen hayati önem taşıyan bir şey. Ve oksijen olmadığında insan vücudu çok hızlı bir şekilde hayati fonksiyonlarını kaybetmeye başlıyor. İşte bu sebeple ambulans gelene kadar, tıbbi ekip gelene kadar ani kalp durması geçiren kişiyi hayatta tutabilmek adına ilk dakikalarda bir şey yapılması son derece önemli. Ne yazık ki en gelişmiş toplumlarda bile, ambulansın en hızlı şekilde gelmesi 6-8 dakika içinde oluyor. Bu ise ne anlama geliyor? Ambulans ile gelen tıbbi ekibin ani kalp durması geçiren kişiye müdahale etmesi sekizinci dakikan itibaren başlıyor ve ne yazık ki o zaman artık geç kalınmış oluyor. Çünkü istatistikler hiç bir şey yapılmadan geçen her dakikada, insanın hayatta kalma şansının % 10 ile % 12 oranında azaldığını gösteriyor. Yani ani kalp durması geçiren bir kişiye hiç bir şekilde müdahale edilmez ise ilk 10 dakikanın sonunda ne yazık ki bu kişi için artık yapılacak bir şey kalmıyor” dedi Manuşeva. Devamında ilk üç dakikada gereken müdahalenin yapılması durumunda kişinin hayatta kalma olasılığının yükseldiğini söyledi ve "Eğer ani kalp durması geçiren bir kişiye hiç bir şekilde yardım edilmez ise, hastane dışında hayatta kalma şansı % 2 ile % 5 oranında olurken, hastane ortamında oran % 18 ile % 20 arasında değişmekte. Olay görgü tanığı hemen masaj ve suni teneffüs yapmaya başlarsa, kalp durması geçiren kişinin kurtulabilme süresini 4 kata kadar uzatmakta. Ambulans gelene kadar, tıbbi müdahale yapılana kadar bu süre büyük önem arz ediyor ve kişinin hayatta kalma oranını ciddi anlamda yükseliyor. İlk üç dakika içinde defibrilasyon yapılır ise kişinin hayatta kalma şansı yüzde 50 ile 70 arasında artmakta” dedi Mariana Manuşeva.

Peki bir kişinin ani kalp durması geçirdiğini nasıl anlarız? Belirtileri nelerdir?

"Bir kişinin ani kalp durması geçirdiğini ilk olarak bilincinin kapalı olmasından anlayabiliriz. Yani kişiye seslendiğimizde veya omuzlarına hafif dokunduğumuzda tepki vermiyor ise, hemen ardından normal nefes alıp almadığını kontrol etmemiz gerek. Eğer normal nefes alamadığı ortaya çıkarsa, kalbin normal bir şekilde çalışmadığı ve hayati önem taşıyan organlara kan gönderilmediği sonucuna varabiliriz. Dikkat edilmesi gereken konu, kişinin normal nefes alıp almadığı. Bazen kalbin durduğu ilk saniyelerde kişi nefes alıyormuş gibi görülür, daha doğrusu nefes almaya çalışıyordur ve olayın görgü tanığı bunu normal nefes alışı ile karıştırabilir. Bu ise gereken müdahalenin zamanında yapılmasına engel teşkil edebilir. O yüzden nefes alıp vermede farklı sesler duyuluyor ise, kişinin normal nefes alamadığı sonucuna varabiliriz” dedi Manuşeva.

Ani kalp durması geçiren birisini gördüğümüzde paniklemeden neler yapmamız gerektiğini ise şöyle anlattı: „ Tüm dünyada uygulanan adımları takip edersek, yapmamız gereken ilk şey kişinin bilincinin yerinde olup olmadığını, normal nefes alıp almadığını anlamak. Hemen ardından 112’yi aramak ve görevliye kişinin bilincinin yerinde olmadığını ve normal nefes almadığını söylemek. Hatta bunu yanınızda bulunan başka birisinin yapması daha doğru olacak, çünkü siz o süre zarfında ilk yardımı devam edebileceksiniz. İlk yardım kalp masajı ile başlar, eller göğüsün üzerine konulur ve avuç içi ile 5-6 cm derinlikte, 30 defa baskı yapılır ve iki defa ağızdan ağıza nefes verilir. Bu işlem dakikada yaklaşık 100 – 120 baskı olacak şekilde devam eder. Otomatik harici defibrilatör gelene kadar ellerle 30 defa baskı uygulama ve ağızdan ağıza iki defa nefes verme işlemi aralıksız sürdürülmelidir. Defibrilatör gelir gelmez devreye alınır ve sesli talimatları takip edilir“ dedi Mariana Manuşeva.

Daha gelişmiş olan ülkelerde, topluma açık birçok yerde otomatik harici defibrilatör bulunmakta. Hastanelerde olan defibrilatörlerden farkı nedir sorusunu sorduk Manuşeva’ya ve şu cevabı aldık:


"Otomatik harici defibrilatör, tıbbi eğitim almamış bir kişinin kullanabileceği şekilde yapılmış bir makinedir. Hayatından daha önce böyle bir defibrilatör görmemiş olsa bile kişinin kullanabileceği kolaylıkta düzenlenmiştir. Küçük bir hacme sahip olana makinenin kapağı açılınca ve çalıştırılınca, sesli talimatlar vermeye başlıyor. Ani kalp durması geçiren bir kişinin hayatını kurtarmak için gereken tüm talimatları otomatik harici defibrilatör vermekte. Aynı zamanda makine kişinin ani kalp durması geçirip geçirmediğini anlayacak şekilde programlanmıştır. Yani otomatik harici defibrilatörü kullanan kişinin kim olduğu önemli değil, dünyanın en eğitimli doktoru da olabilir, hiçbir tıbbi eğitimi olmayan bir kişi de. Neden mi böyle? Çünkü makine gereken her işlemi tek başına uygulamakta” dedi Mariyana Manuşeva.

"İlk Üç Dakika Vakfı’nın İnternet sayfasında kalp masajının ve suni teneffüsün nasıl yapıldığını gösteren videoları bulabilirsiniz.

Vakıf ayrıca eski araç akülerinin teslim edilmesi için bir kampanya başlattı ve biriken kaynaklar otomatik harici defibrilatör satın alınması için kullanılmakta.




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Sağlık çalışanı açığı - tünelin sonunda ışık var mı?

Avrupa Halk Sağlığı Birliği (EEUPHA) tarafından 2019 yılından beri her yıl düzenlenen ve koordine edilen Avrupa Halk Sağlığı Haftası (EUPHW) 13-17 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Bu hafta kapsamında halk sağlığı konularında farkındalık..

Eklenme 16.05.2024 06:15

AB'de kozmetik ürünleri güvenli midir?

Günlük hayatımızda kullandığımız en sıradan ürünler bile karmaşık süreç ve işlemlerin sonucudur, ancak kullanılan malzemeler sağlığımıza zararlı olabilir. Bu, en çok kozmetik ürünleri için geçerlidir. Avrupa Birliği bu..

Eklenme 15.05.2024 08:54

Çocuklar için Ulusal Yardım Hattı logo tasarım yarışmasını düzenleniyor

Devlet Çocuk Esirgeme Ajansı,  116 111 numaralı Ulusal Çocuk Yardım Hattı ve chat uygulamasının logo tasarımı için yarışma düzenlediğini duyurdu. Ajansın açıklamasına göre yarışmaya 11 ila 16 yaş arasındaki ilham dolu sanatçılar katılabilecek...

Eklenme 12.05.2024 10:10