Mandritsa, Doğu Rodoplar’da bulunan bir köydür. İvaylovgrad’ın 19 kilometre güneyinde Byala deresinin sağ yakasındaki köy Bulgar-Yunan sınırına çok yakındır. Efsaneye göre köy 1636 yılında mandıracı olan üç Arnavut kardeş tarafından meydana getirilmiştir. Üçü Osmanlı askerine gıda tedariği yaptığından vergi muafiyetinden yararlanarak arazi seçme hakkına sahip olmuş. Tahmin edildiği üzere, Arnavut kökenli köyhalkının daha büyük kısmı daha sonraları veya 18. yüzyılın sonunda Mandritsa’ya yerleşmiştir. Bu, Bulgaristan’da bugüne kadar acayıp ve arkaik Arnavutça konuşulan tek köydür.
Günümüzde Mandritsa gittikçe ıssızlaşıyor. Nitekim, yaz aylarında köyü gezmek ve geçmişini bağrına basmak için buraya turistler geliyor. Köyde Uyanış Çağına özgü Bulgar mimari stilinde büyük üç katlı kirpiç ve tuğla evleri korunmuştur. Oymalı ahşap tavanları, dövülmüş demirden balkonları, sütunları ilgi çekicidir.
Bulgartistan’ın bu cazibeli bucağı hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Bulgaristan Radyosu’nun koleksiyonundan ‘Mandritsa köyü konuklarını bekliyor’ yazısını dinleyiniz!
Derleyen:Veneta Nikolova
Çeviri: Neli Dimitrova
Geçmişte ‘Küçük Viyana’ adıyla bilinen Tuna şehirlerimizden Ruse ’nin geçen yüzyıllarına dokunmak isteyen herkes için ‘Kaliopa Evi’ zorunlu duraklardan biridir. Ruse’nin 1864 yılında kurulan bu amblematik binasında şehir kültürü müzesi bulunur. Bir..
Bugün (12 Mart ) Bulgarlar, Ortodoks Kilisesi tarafından şehit olarak saygı duyulan aziz savaşçı Theodore Tyrone'nu anıyor. Bu Paskalya Perhizi’nin ilk Cumartesi günü kutlanan en sevilen bayramlardan biridir. Todor Günü'nde Todor, Teodor, Teya,..
Kurtuluş mücadelesinde Bulgar kadınlarının sessiz başarısı Bulgar kadınlarının kahramanlığı ve özverisi, erkeklerin başarısının gölgesinde kalarak tarihçilerin ilgisine de uzak kalmıştır. Fakat Bulgar kadınları, özgürlük, onur ve bağımsızlığın..