Glokom sık rastlanan, yavaş ilerleyen ve görme alanında giderek daralmaya yol açan bir hastalıktır. Erken tanınıp, tedavi edilmediği takdirde, kalıcı görme kaybına da yol açabilir.
BNR’ye konuşan, Sofya Tıp Üniversitesi Oftalmoloji Bölümü Asistanı ve aynı zamanda Aleksandrovska Hastanesi’nin Göz Kliniğinde görevli Dr. Nikolay Dakov, glokom hastalığı hakkında uzman görüşünü sundu:
"Glokom, görme yeteneği için gerekli olan göz sinirine ve retinadaki ganglion hücrelerine zarar veren ilerleyici özelliğe sahip kronik bir hastalıktır. Ne yazık ki bu hasar kalıcıdır. Eskiden, çoğu standartlara göre glokom hasarının sadece yüksek göz basıncından kaynaklandığı düşünülüyordu. Artık bunun böyle olmadığı ve normal göz içi basıncında bile glokom hasarının oluşabileceği bilinmektedir. Bu durum, glokom gelişimini etkileyen birçok başka unsurun olduğunu gösteriyor" dedi uzman.
Dr. Dakov’a göre tüm farklı unsurlara rağmen glokom hastalığının oluşmasını tetikleyen temel unsur göz içi basıncının yükselmesidir:
“Her durumda, hastalığın gelişimi ve ilerlemesindeki temel risk, göz içi basıncının artan değerleri olmaya devam ediyor” diye açıkladı göz doktoru.
Peki, böyle bir sürecin başladığını kişi nasıl anlar?
Uzmanın sözlerine göre, hastalar bu hastalıktan muzdarip olduklarını nadiren anlarlar. Aynı zamanda glokomun birkaç farklı çeşidi vardır ve doğal olarak belirtileri de farklıdır. En yaygın olan glokom türü birincil açık açılı olandır. Dr. Dakov devamında şunları söyledi:
"Bu hastalık sessiz görme hırsızı olarak da bilinir, çünkü hastalarda ağrı, yanma, kaşıntı, göz yaşı gibi hiçbir belirti yoktur. Genellikle glokom göz kontrolünde, diyoptri belirlemede tesadüfen teşhis edilmektedir. Yani hastaların çevresel görme yetilerinin büyük bir kısmını artık kaybetmiş olduklarında teşhis konulmaktadır. Ne yazık ki hem hastalar, hem de biz doktorlar adına glokom teşhisinin geç konulması ve ilgili tedavinin geç başlaması üzücü bir olay. İşte tam bu nedenle erken tarama son derece önemlidir", diye altını çizdi göz doktoru.
Glokom hastalığını geliştirme riski daha yüksek olan kişiler nasıl tanımlanabilir? Bu hastalığa neden olabilecek başka hastalıklar veya genetik faktörler var mı?
“Gerçek anlamda, ciddi bir kronik hastalık olan glokom, çoğu zaman özel risk faktörleri ile ilişkilidir. Glokomun bazı çeşitlerinde doğuştan olduğuna dikkat çekmek isterim. Glokom hem gençlerde, hem de 75 yaşın üzerindeki kişilerde de gelişebilir. Ancak her şeye rağmen temel risk faktörü hala yaştır. Yaşın ilerlemesiyle glokom gelişme olasılığı da artar. Diğer önemli etken ise göz içi basıncının değeridir. Daha önce de belirttiğim gibi, göz içi basıncının değeri ne kadar yüksek olursa, hastalığa yakalanma riski, hastalığın ilerleme riski ve hızı da o kadar yüksek olur. Diğer riskli faktörler tabii ki, ailede glokom geçmişinin, yani glokomlu akrabanın olmasıdır. Dünyada yapılan birçok araştırmaya göre, eğer aile geçmişinizde glokom varsa, bu hastalığı geliştirme riski 6-8 kat artmakta. Bunun dışında halihazırda bir gözde glokom varsa, diğer gözü de etkileme riski çok daha fazladır. Diyabet gibi bazı kronik hastalıklar, tiroid gibi hastalıklar da glokom gelişiminde büyük rol oynamaktadır.
Glokom tedavisi nasıl yapılır?
“Glokom ilaçla, çoğunlukla göz damlalarıyla, lazer tedavisiyle veya ameliyatla tedavi edilir. Genellikle ilaç tedavisi ile başlanılır, ardından lazer tedavisi ve hastalığın son evrelerinde cerrahi müdahaleye başvurulur. Altını çizmek istediğim şey, hastalığı kontrol altına almanın tek yolu, göz içi basıncının değerlerini düşürmektir. Tüm tedavi yöntemleri de aslında bu yönde yapılır”diye belirtti göz doktoru.
Glokomun erken teşhisi için hangi sıklıkla göz muayenesi yapılmalıdır?
“Tavsiyem birçok kişinin şu anda taktığı gözlüğün diyoptrisini değiştirmek zorunda kaldığı veya ilk kez diyoptri gözlüğü taşıması gerekecek olan 45-50 yaş üzerindeki tüm kişilerin mutlaka göz içi basıncını ölçtürmeleri, göz siniri ve retinayı bir uzmana kontrol ettirmeleri gerekmektedir. Ayrıca ailelerinde glokom hastası olduğunu bilenlerin, yaşları her ne olursa olsun, bu hastalığın olabildiğince erken teşhis edilmesi için mutlaka bir uzmana danışmaları gerekir. Vurgu yapmak istediğim diğer bir konu da, risk grubunda olan kişilerin, yaşlarına bakılmaksızın göz doktoruna gitmeleri ve daha detaylı tetikler yaptırmaları gerekir. Glokomun ilerleyici doğası göz önüne alındığında, zamanında gerekenin yapılabilmesi için, tedavi yönteminde bazı değişiklikler yapılması gerektiğinde veya tedavinin tamamını değiştirmek gerektiğinde, bunların yapılabilmesi için hastaların düzenli muayenelere gitmeleri şart. Sadece erken teşhis değil, doğru tedavinin uygulanması ve aynı zamanda bu hastaların çok sıkı takip edilmesi de son derece önemlidir” diyerek sözlerini noktaladı Dr. Dakov.
Kaynak: BNR-Horizont programı, Maya Dançeva’nın röportajı
Düzenleme ve çeviri: Bedriye Haliz
Burgas Tam Teşekkülü Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından yapılan açıklamada diyabetik ayak tedavisinde hastanın kendi dokusu kullanılarak yapay zeka destekli inovasyon un uygulandığı bildirildi. Bulgaristan’ın Avrupa’da bu teknolojiyi..
ABD Başkanı Joe Biden 'ın, Ukrayna'nın ABD'nin tedarik ettiği silahlarla Rusya topraklarının derinliklerine saldırmasına izin verme kararına AB'de karışık tepkiler geliyor. Fakat çoğunluk bu kararı desteklemektedir. Rusya'nın..
Dünya Prematüre Bebekler G ününde Ruse Hastanesi’nin Neonatoloji Bölümünde anlamlı bir etkinlik düzenlendi . Bölüm uzmanları radyomuza konuşurken sadece bu yılın ilk 9 ayında bu bölümde erken doğan 104 bebeğe sağlık hizmeti ve bakım..
AB Dışişleri Konseyi, polisin acımasız güç kullanımı, protestocuların ve muhalefet liderlerinin keyfi olarak gözaltına alınması ve..