Ülkemizde birçok neslin çok iyi bildiği ‘Dıga’ ve ‘Çuden svyat’ dergilerindeki çizgi romanları ile tanındı. Film posterleri ve karikatürler çiziyor, çocuk ve yetişkinlere yönelik bütün türlerde kitaplara illüstrasyon çiziyor, oyun konulu kitaplar ve bilgisayar oyunları geliştiriyor, birçok sergi düzenliyor, bütün dünyada ödüller kazanıyor. Ressam, Stephen King ve Dean Koontz’un Bulgarca’ya çevrilmiş kitaplarının dehşet verici kapaklarını resmetti. Ancak çok az kişi ülkemizdeki okurların bu iki yazarla tanışmasını tam Petır Stanimirov’a borçlu olduğunu biliyor.
“Bu, epey uzun bir zaman önce oldu. Yayıncılıkla uğraşmaya karar vermeden önce, Stephen King’in ilgimi çok çeken (The Dead Zone) – ‘Ölüm Bölgesi’ kitabı elime geçti. Geçen yüzyılın 90’lı yıllarında kendi yayınevimizi açarken diğerlerinden farklı olmaya çalışırken ben Stephen King’i hatrırladım. O zaman İnternet yoktu, Stephen King’in popülerliği hakkında hiç bilgim yoktu ve kitaplarını Bulgaristan’da yayımlarken bunların ilgi görüp görmeyeceğinden emin değildim” diye anlatıyor Petır Stanimirov.
O yıllarda okurlarımız gerilim ve korku kralının sadece üç romanı ile tanışıktı. Petır Stanimirov, Lübomir Nikolov’un çevirisi olan (Salem's Lot)- ‘Korku Ağı’ kitabının basılmasına hazırlık içinde olup kapağını çiziyor, ancak dehşet verici olmamasına rağmen, kitap satıcıları bundan pek hoşlanmadı ve kitaba büyük rağbet görülmedi. Nitekim, Stephen King’le ilgilenenler sayesinde talep bu kadar büyüktü ki, yayınevinin ikinci kitabı (Carrie)’yi taşıyan kamyon gelince depoya girmeden önce kitaplar tükendi.
Yayınevinin başarılı bir hamlesi daha oldu: her kitabın arka kapağına bundan sonra basılacak üç kitabın kapaklarını gösteren küçük fotoğraflar yerleştirdi. Bu fikir kârlı çıktı ve gelecek 3 yılda Petır Stanimirov Stepeh King’in daha 21 kitabının illistrasyonlarını yaptı.
“O dönemde çizdiğim kitap kapaklarının nasıl karşılandığı düşüncesiyle pek ilgilenmiyordum. Tâ yıllardan sonra resimlerimin psikolojik etkisinin ne olduğunu anladım. Birçok insanın rüyasında karabasan yaşamaması için ‘İt’( O) başlıklı kitabı geceleyin yüzüstü koyduklarını öğrenince de epeyce şaşırdım. Bir de okurların Stephen King’ı ne kadar çok beğendiklerini,O’nun baskısını gerçekleştirdiğimiz kitaplarını nasıl sevdirdiğini öğrendim.”
Petır Stanimirov’un Stephen King’in kitaplarının illüstrasyon sanatçısı olarak ünü beklenmedik şekilde 2010 yılında geldi. O zaman (Knowing Darkness: Artists Inspired by Stephen King) ( Stephen King tarafından esinlendirilmiş ressamlar) başlıklı özel ve süpet lüks yayına diğer birçok usta illüstrasyon ustası ile beraber dahil edileceğini öğrendi.
450 sayfalık kitabın ağırlığı tam 7 kilogramdı. Bulgar ressam, yazarın biyografisini yazan George Beahm’in kendilerine ayrı bir sayfa ayırdığı 17 ressamdan biri oldu.
Ressamın çizimleri herkesçe tanınan ve bütün bir çağın sembolüne dönüştü. Petır Stanimirov bir de 1998 yılında eski kitap kapaklarının restorasyonuna dijital olarak da başladı.
Bunun sonucunda 21 Eylül 2011’de 500 gibi sınırlı sayıda çıkıp Bulgarca ve İngilizce ‘Stephen King’den aldığım İlhamla’ başlıklı koleksiyoncu albümü gün yüzünü gördü. Her sayının numarası var ve Petır Stanimirov’un imzasını taşır. Kendisi de 110 numaralı kitap nüshasının sahibidir.
Foto: özel arşiv
Çeviri: Neli Dimitrova
Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein Yusuf’un babası 1885 yılında çeşmenin yapımına başladı, bir sene sonra vefat ettikten sonra ise inşaat..
28. Bulgar Belgesel ve Animasyon Sineması Festivali “Zlaten Riton” ödülleri sahiplerini buldu . Yönetmen Henri Kulev’in “Byalo Ramo za Çeren Mıj ” (Siyah adam için beyaz omur ) adlı animasyon film ve Tonislav Hristov’un “Jelanieto na..
Plovdiv, 19 Aralık’a kadar devam edecek Bulgar belgesel ve animasyon sinemasının “Altın rhyton” festivaline ev sahipliği yapıyor. Her yıl düzenlenen festivalinin bu yılki film seçkisinde 50’nin üzerinde film yarışma programında, “Açık ufuklar” yarışma..
Rodoplar’da Momçilgrad’ın Konçe köyü yakınlarında, yol kenarındaki çeşmeyi görenler, onu ormanın ortasında bir sanat galerisine benzetiyor. Yusein..