Kasım ayı sonuna kadar Plovdiv’deki Etnografya Müzesi’nde etnolog Dr. İliya Vılev'in enteresan bir sergisi gösteriliyor. “Gencin adam olduğu zaman... O 45 yıldaki asker kışlaları” başlıklı sergi, araştırmacı Dr. Vılev’in uzun yıllar süren okulu bitiren erkek çocuklarının zorunlu askerliği üzerine araştırmalarının bir sonucu.
Dr. İliya Vılev şöyle konuştu: “Sergi, Bulgaristan’ın sosyalizm döneminde askerliği takip ediyor. “O 45 yıl” ifadesi ise ülkede sosyalizmin hakim sürdüğü dönemin yılları. Asker kışlaları o zamanlarda erkek çocuğun büyüyüp geliştiği ortamdı.”
Sergide ayrıca askerlik hayatı ile ilgili amblematik uniformalar, erkek çocuğunun askere gönderilmesi ile ilgili semboller ve asker kışlaların özgü eşyalar da görmek mümkün.
Etnolog Dr. İliya Vılev sözlerine şöyle devam etti:“Ayrıca 1960’lı yılların sonundan 1989 yılına kadar tüm genç erkek ve kızların zorunlu askeri eğitiminden başlayarak bütün önemli anlar araştırıldı. Serginin ilk sınırı ve odak noktası askeri tıp komisyonu. Ardından ritüellerle dolu asker gönderme konusu, asker gencin ilk akşamı, 40 günlük eğitim ve ardından gerçek askerliğin başladığı an olan askeri yemin ve asker kışlasında 700 günlük yaşam. Ve sadece askeri olmayıp aynı zamanda toplumsal bir an da askerliğin bitmesi.”
Bulgaristan’da zorunlu askerlik aslında daha Kurtuluş’un gerçekleştiği 1878 yılından bu yana var. Zorunlu askerlik 1881 yılında Çarlık Bulgaristan’ın Askeri Güçleri Yasası ile düzenleniyor. 2008 yılında ise gençler için zorunlu askerlik tamamen kaldırılıyor.
1958 yılında Ortak Askerlik Yasası kabul ediyor. Bu yasaya göe deniz kuvvetlerinde zorunlu askerlik 3 yıl, diğer alanlarda ise 2 yıl olarak kesinleşiyor.
“Asker gönderme ritüeli, aslında bir düğünü andıran bir kutlama oluyor, bir tek fark gelin olmaması. Genç, silah ve mühimmatlarla çalışacağı ve yaralanma ihtimali olan asker kışlasına gidiyor. Bulgar kültüründe düğünün çok önemli bir an olduğundan dolayı, gence bir “erken düğün” yapılıyor. Daha küçük yerleşim yerlerinde ortalama 300 kişinin katıldığı bir kutlama yapılıyormuş. 1970’li yıllarda sosyalist iktidar bu kaynak israfını engellemeye çalışmış, ancak sıradan aileler yine de çocuklarına “asker uğurlama” akşamları düzenliyormuş.”
Bu kutlamalarda gençlere farklı hediyeler de veriliyormuş. Bazı hediyeler askerlik hayatı için tamamen faydalı olacak şeyler – atlet, kazak, çorap gibi eşyalar, bazıları ise fotoğraf makinesi, para, kasetçalar gibi hediyeler olurmuş.
Dr. İliya Vılev sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gencin arkadaşları, tamamen farklı bir ortam olan asker kışlasına giren gencin ürkekliği, acemiliğini sembolize eden tavşan, havuç veya lahana hediye ediyor; başkları ise askerliğin kolay geçmesi için çarık veya nalınlar hediye edermiş. Şimdiki gençler için babaları ve dedelerinin nerde ve nasıl askerlik yaptığına dair bilgileri öğrenmek enteresan olacaktır. Bununla beraber, önceki kuşaklar da gençlik yıllarını hatırlayacaktır.”
Çeviri: Özlem Tefikova
Foto: İliya Vılev, Plovdiv Bölge Etnografya MüzesiCuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Ortodoks Kilisesi, 20 Aralık’ta Aziz İgnatius gününü kutluyor. Bulgarların halk takviminde İgnajden olarak adlandırılan bu günde Meryem ananın doğum sancılarının başladığına inanılıyor. Bu inanış “İganjden’den Noel’e kadar Meryem ana acı çekti”..
Kelime anlamı itibarıyla “dönmek, geri dönüş, dönüş yapmak, rücu etmek” anlamlarına gelen tövbe kavramı, dinî literatürde mezmûm/zemmedilen, yerilen, kötü ve olumsuz şeylerden vazgeçip övülen, güzel ve olumlu şeylere yönelmek şeklinde tarif edilmektedir...