Ellerinizle bir nesne yaratmak, kendinizi kelimelerle açığa çıkarmak, bir melodi yaratmak ve sesinizle uçmasına izin vermek hafıza, kimlik, süreklilik yaratıyor.
Yaşayan İnsan Hazineleri, Bulgaristan Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’nin bir parçasıdır.
2022 yılında, balık ağı dokumacıları, şarap üreticileri, Kalofer altın gayda ustaları, Lipnitsa köyünden "vaat etme" geleneğini sürdüren on iki aile temsilcisi, halk oyunları ve halk şarkıcıları sanatçıları, bu unvana layık görüldü.
Bulgar geleneklerinin koruyucuları arasında ülkemizin tek ve son mutaf ustası Hristo Marinov da layıkıyla yerini aldı.
40 yıldır, mutaf ustası, 40 yıldır sert keçi kürkünü bükümlü ipliğe çevirerek yol kilimi, heybe, çuval, tahıl çuvalı dokumak için kullanıyor. Bu mesleği, eskiden, ürünlerini Gabrovo yakınlarındaki açık hava etnografya müzesi "Etara"daki çarşıda hazırlayan bir mutaf ustasından "çaldı".
Hristo Marinov, mutluluğunu gizlemiyor: “Uzun zamandır görmediğim insanlar beni arayıp kutluyorlar. Bana artık kendi ismimle değil de, “Hazine” olarak hitap ediyorlar.Çok farklı ve güzel bir duygu.
Bu, zanaatı koruyabildiğim ve zamanla daha fazla insanın görmesini sağladığım için bir saygı ifadesidir.”
Mutafçılık, zor ve fazla emek igerektirdiği, ayrıca birçok aşamadan geçtiği için bir erkek zanaatı olarak kabul edilirdi.
“Kabaca kesilmiş malzemeden hazır nesneye kadar birçok işlemden geçiliyor– diyor mutaf ustası ve devam ediyor. Çünkü her kumaş için renk seçimi, renk ayrımı, iplerle vurmak, tezgahta çekme, çarkı döndürmek, ipleri yumağa sarmak, çözgü hazırlamak, mekiğe takmak, her defasında dokuma tezgahı hazırlamak gibi işler var. Anlayacağınız gibi, yapılan işlemler benim bu zanaattaki yıllarıma eşdeğerdir.
Uyanış döneminde ve sonrasında, geçen yüzyılın 50'li ve 60'lı yıllarına kadar, bir atölyede üç veya dört usta çalışırdı.”
Mutafçılık zanaatının Persia, yani günümüz İran'dan geldi ve 18. yüzyılın başında ve Kurtuluş dönemine kadar tüm büyük yerleşim yerlerine yayıldı. Fakat Panagürişte'de en iyi şekilde gelişti, orada bin ustanın, kalfa ve çırağınçalıştığı 200 mutaf dükkanı vardı.
“Kitaplarda, Kırım Savaşı’nın bu zanaatının sonunun başlangıcı olduğu yazıyor.
O dönemde ordu için çuvallar yapılırdı ve içlerinde barut saklanırdı, keçi derisinin ıslanması zor bir özelliği vardır, bu nedenle içindeki barut kuru kalırdı. Mutafçılık, ticari faaliyetlerde çok kullanılan bir meslekti.”
Bugün, mutaf ustaları, yolluk ve omuzlara asılan deri çantalar yapıyor.
Teknoloji değişmediği için Hristo Marinov, “Etara” Çarşısı'ndaki atölyesinde 120 yıllık dikey dokuma tezgahı ve bir kısmı Uyanış dönemine kadar uzanan aletlerle çalışıyor. Onun elinden yaratılan eserler, sadece ülkemizde değil, Avrupa'da, Japonya'da, Avustralya'da da evleri süslüyor.
Usta, karşısındaki kişinin tam ne istediğini bildiği zaman, ruhunun açıldığını söylüyor. Bazen ilginç olaylar da meydana geliyor.
“Adamın biri Şipka gezisine katılmış ve tüm grubu “Etara” kadar gelmelerini ikna etmiş, heybe alabilmek için.
Evde, çok eskilere dayanan orijinal heybe vardı ve ona vermek zorunda kaldım.
“Ne yapacaksın bu heybeyi” diye sorduğumda, cevap şu oldu: “Komşum böyle bir heybeyi tokat kapısını astı ve Toto’dan para kazandı. Şimdi ben de kapıma heybe asacağım.”
Her gün insanların gözü önünde olan mutaf ustası Hristo Marinov, çalışmaları ve yeteneği sayesinde yaptıklarını şu anda "Etara" Etnografya Müzesi'nde sergiliyor.
Kaynak: BNR Gabrovo muhabiri Velina Mahlebaşieva
Derleyen: Diana Tsankova
Çeviri: Şevkiye Çakır
Foto: Facebook/ Gabrovo Belediyesi
Dünyaca ünlü keman sanatçısı ve Amsterdam Kraliyet Concergebow Orkestrası Baş Kemancısı Vesko Pantaleev – Eschkenazy, Bulgaristan Radyosuna konuşurken “Oy verme hakkımı kullanabiliyor ve bunu yapmamın mümkün olduğu bir yerde bulunuyorsam sandık başına..
Bulgaristan Ulusal Radyosu BNR’nin muhabiri Mariya Petrova, Edirne’de 27 Ekim seçimleri öncesi herhangi bir gerginlik yaşanmadığını ancak Bulgaristan’daki siyasi duruma ilişkin güçlü bir hayal kırıklığı olduğundan bölgede aktif oy kullanma..
Rodoplarda büyük bir köy olan Ribnovo yıllar içinde çok farklı ve değişik olan düğünleriyle gündeme geliyor. Ribnovo geleneksel düğün ve gelin yüzünü boyama ve süsleme tekniği UNESCO dünya miras listesinin “yaşayan insan hazineleri” listesine aday..