„Hristo Botev’in Avrupa gazetelerine çektiği telgraflar, Bulgaristan’daki durumun dayanılmaz olduğu, halkın siyasi hürriyeti uğruna bir savaşa başladığına dair ilk işarettir’ diye bize anımsatıyor Kalofer’deki ‘Hristo Botev’ ulusal müzesi müdürü Asya Nikolova.
Hristo Botev’in bugünkü 175. doğum yıldönümü doğum yeri Kalofer’de büyük törenlerle kutlanıyor.
Gelenek üzerine kutlamalar, devrimcinin ilk anıtının dikildiği Kalofer’in milli müzesi avlusundan başlar. Botev için ‘sevgi ve inanç’ sembolü olan annesi İvanka Boteva’nın anıtına da çiçek sunulacak.
Asya Nikolova’nın sözlerine göre, Botev ailesinin en uzun zaman yaşadığı evin avlusunda Hristo Botev’in ilk şiiri olan ‘Maytse si’ ( Anama) okunacak.
Kalofer’de ulusal Botev kutlamalarının merkezi olan ‘Hristo Botev’ milli müzesi, Botev ailesinin en uzun zaman kaldığı son evin yerinde inşa edildi.
1926 yılında meydana getirilen ‘Boteva gradina’ parkında yer alan bu komplekse müzeye çevrilen ev, bir sergi salonu, 1930 yılında dikilen Hristo Botev anıtı ve annesi İvanka Boteva’nın anıtı bulunuyor. Ev, şehrin ateşe verildiği 1877 yılında yıkılmıştır. Kalofer halkının ve bütün ülkeden yurtsever Bulgarların girişimiyle evin planı Botev’in kardeşi emekli general Kiril Botev ve daha yaşlı Kaloferlilerin anılarına dayanılarak yenilenmiştir. Müze olarak resmi açılışı 2 Haziran 1944 tarihinde gerçekleşti.
‘Hristo Botev’ ulusal müzesi şimdiziyaretler için çekici bir yerdir. Müdürü Asya Nikolova’nın sözlerine göre ziyaretçileri öncelikle öğrenci, genç ve bütün aileler oluşturuyor. Ona göre son 10 yılda yıllardır yurt dışında yaşayan, ancak çocuklarına Botev’in kahramanlığı ve derin inancını canlı tutan bu mekanı göstermek isteyen vatandaşların sayısı çok artmıştır.
„Söz konusu çocuklar, Bulgaristan’ın tarihine ilişkin neredeyse hiç bilgisi olmayan kuşaktandır. Vatanları ve kökenleriyle bağlarını kopmayan bu ziyaretçilerimize en yüksek değer biçiyoruz. Şimdi gençlere, bugünkü anlayışımıza göre genç olan, o zamanki anlayışa göre ise olgunlaşmış bir kişi olan 28 yaşındaki Botev’inyeni doğan kızını, matbaasını terkedip ‘halkın azmine’ cevap vererek, bütün bir imparatorluğu yıkamayacağı bilincindeyken kendini neden mücadeleye adadığını anlatmak zordur.
Botev’in ‘Nova Bulgaria’ gazetesindeki son başyazısı bunun için Balkan Yarımadasının tam bu faciasına adanmıştır. Avrupa gazetelerine çektiği telgraflar, Bulgaristan’da yaşanan durumun dayanılmaz, çekilmez olduğu, halkın siyasi hürriyeti için bilinçliolarak mücadele vermeye başladığına ilk işarettir.“
‘Hristo Botev’ milli müzesinin müdürü Asya Nikolova’nın acıyla belirttiği gibi, „Biz şimdi halkımızın büyük kişiliklerini sadece somut tarihlerle ilgili kutlamalar sırasında anımsıyoruz’.
Foto: Vesela Krısteva
Çeviri: Neli Dimitrova
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Ortodoks Kilisesi, 20 Aralık’ta Aziz İgnatius gününü kutluyor. Bulgarların halk takviminde İgnajden olarak adlandırılan bu günde Meryem ananın doğum sancılarının başladığına inanılıyor. Bu inanış “İganjden’den Noel’e kadar Meryem ana acı çekti”..
Kelime anlamı itibarıyla “dönmek, geri dönüş, dönüş yapmak, rücu etmek” anlamlarına gelen tövbe kavramı, dinî literatürde mezmûm/zemmedilen, yerilen, kötü ve olumsuz şeylerden vazgeçip övülen, güzel ve olumlu şeylere yönelmek şeklinde tarif edilmektedir...
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.