Bugün yeni, olağan hükümetin ilk haftası tamamlanıyor ve bu, belki de Bulgaristan ekonomisinin tüm sektörlerinin rahat bir nefes alması için bir fırsattır. Bunun nedeni, iktidara gelen her geçici hükümetin sınırlı yetkilerinin yasal değişikliklerin yapılmasını büyük ölçüde engellemesidir.

Değişiklikler, özellikle Bulgaristan tarımı gibi gelişmekte olan sektörler için hayati önem taşıyor.Ve böylece, ülkedeki uzun süreli siyasi durgunluktan en çok etkilenenler arasında hayvan yetiştiricileri, mevsimlik meyve ve sebze üreticileri ve en büyük sektörlerden biri olan buğday, ayçiçeği ve diğer tahıl üretimi oldu. Bulgaristan'da geleneksel olan tarım sektörlerinin tamamını yok etmek üzere olan en ciddi sorun, yurt dışından düzensiz ucuz ürün ithalatıdır.

Ulusal Et ve Süt Ürünleri Üreticileri Birliği Başkanı Tanço Kolev, yeni Tarım Bakanlığı'nı, “halkın beslenmesi, ulusal güvenlik sorunudur” diyerek, Bulgaristan'ın ulusal güvenliği adına çalışmaya başlamaya çağırdı.

Tanço Kolev, BNR Stara Zagora Radyosuna verdiği demecinde "Bulgaristan'da hayvancılığın tamamen yok olmasına yol açacak” olan gerçek ürünler yerine gıda ikâmelerine, yani  zamestiteli olarak bilinen ürünlerin tüketimini teşvik etme politikasını eleştirirken kuru sütürünlerindeki fazla üretimin ülkemizde taze süt alım fiyatının iki katına düşmesine neden olduğunu ve iki ay zarfında fiyatın 1 levadan 50 stotinkaya düştüğünü hatırlattı.

Bulgaristan Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mihail Mihaylov da, BNR’nin “Horizont” Programına konuşurken  “Bu fetret döneminin sona ermesinden sonra ilk ve en önemli konu süt sektöründeki sorunların çözülmesidir"dedi.

Ülkenin “Gornooryahovski sucuk” üreten tek şirketi tarafından da BNR'ye bir sinyal gönderildi. “Gornooryahovski sucuk”, AB’den tescil alan ilk Bulgar ürünüdür. Ancak, bu tescilli ürün ancak ve ancak yüksek kaliteli sığı etinden yapılıyor, ancak şirket Bulgaristan'da artık neredeyse hiç kaliteli hammaddenin olmadığına dair tehlike çanlarını çalıyor.

Romanya'dan ithal edilen et çok iyi kalitede, ancak sonuçta üretim maliyetini etkileyen yüksek  fiyattan ülkemize giriyor.

Rumyana Dobreva, Gorna Oryahovitsa'daki et işleme şirketlerinden birinin temsilcisi ve sorunun dünden olmadığını paylaşıyor:

“Etçi sığır cinsleri, oldukça pahalı ve ülkemizin AB'ye girmesinden sonra mezbahalarda getirilen sıkı düzenlemeler nedeniyle Bulgaristan'dan çoktan kaybolduğu için piyasada dana eti sıkıntısı yaşanmaktadır. O dönemde birçok mezbaha kepenkleri kapattı ve sığır yetiştiricileri, yetiştirdikleri hayvanları bile kesecek yer bulamazdı. Bundan dolayı da, üretimdeki düşüş başlamış oldu. Bu arada, Avrupa programları var, ancak hayvancılığın yeniden canlanması için kaynak tahsis edilebilmesi için öncelikle ülke yönetiminde bazı şeylerin istikrara kavuşturulması gerekiyor. “

Yeni Tarım Bakanı Kiril Vıtev, et işleme sektöründen geliyor.Göreve gelmesiyle birlikte,  kendisi "Bulgaristan hammaddesinden daha kaliteli ve daha çok Bulgaristan gıdalarının ülke vatandaşlarının sofrasına ulaşmasını" hedef koyduğunu vurguladı.

Bir diğer öncelikli görev ise, "tarladan sofraya" tarım-gıda zincirinin konsolidasyonu, yani birleşmesi olacak, bu nedenle Kiril Vıtev başkanlığındaki kurumun adı artık Tarım ve Gıdalar Bakanlığı olacak.

“Tarım üreticileri için Kiril Vıtev tanınmış bir kişidir, ancak bir kişinin üreticilerin yanında durması başka bir şeydir, bakan rolüne ve bir siyasi kabineye girmesi başka bir şeydir” diye belirtti Ulusal Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı İliya Prodanov, Bulgaristan Radyosuna verdiği demecinde ve şunları ekledi:

“Bakalım nasıl bir politika izleyecekler, hangi kararları alacaklar.Doğal olarak Birlik, Bakanlığa yeni bir yönetim atarken yaptığımız ilk şey bir toplantı talep etmek ve hangi politikaları izleyeceklerini, bizimle nasıl çalışacaklarını, iletişimimizin nasıl olacağını vs konuları masaya yatırmaktır.

Ukrayna'dan,  yazıyı ele alan editör Gergana Mançeva’nın da belirttiği gibi, buğday ithalatına getirilen yasağın 3 ay süreyle uzatılması gibi önlemden memnun değiliz, çünkü bu karar sadece 4 ürünü ve türevlerini kapsıyor. Böylece bu uygulamada, onu yeterince etkili kılmıyor. Önlemlerin, Bulgaristan pazarında daha iyi bir etki yaratabilmesi için rafine edilmemiş yağın yasaklar listesine dahil edilmesi gerektiğini daha önce birkaç kez dile getirdik.

Aynı şey, kuru süt ve arı balı için de geçerli, çünkü hayvan yetiştiricileri ve arıcılar olmak üzere, meslektaşlarımız da büyük derecede ithalata çok bağımlı. Aynı şey sebze ve meyveler için de geçerlidir.

Pazarda, Bulgar domatesini satın almak istiyoruz, ama menşei doğrulanmamış olanları ithal ediyoruz ve bu yerli üretimi azaltıyor, sonra “lezzetli Bulgaristan domatesinin” nereye kaybolduğunu merak ediyoruz. Böylece Bulgaristan’daki tarım üreticileri, işlerinde karlılık olmazsa bu ürünleri üretmekten yavaş yavaş vazgeçecekler.”

Türkçesi: Şevkiye Çakır