Enövden günün büyülü gecesinden birkaç gün önce, yıldızların yeryüzünün üzerine alçaldığı ve şifalı bitkilere şifa gücü verdiği zaman, Bulgaristan Bilimler Akademisi BAN Bulgaristan Araştırma Merkezi’nin eseri olan "Şifalı Bitkiler" kitabının prömiyeri Sofya'da yapıldı. Ansiklopedide okuyucular, Bulgaristan topraklarında yaygın olan ve yüzyıllardır halk hekimliğinde kullanılan 270'den fazla bitki hakkında bilgi bulabilirler. Kitap, bitki severlerden uzmanlara kadar çok çeşitli insanlara yöneliktir, bu nedenle içindeki bilgiler erişilebilir bir dilde sunulmaktadır. Hem doktorlar ve eczacılar için değerli bir kaynak olup, hem de test edilmiş tarifler sayesinde her hasta için pratik bir yardımcı olabilir. Ansiklopedi, şifalı bitkiler, içerdikleri biyolojik olarak aktif maddeler ve kolayca tanınabilecekleri ayırt edici işaretler hakkında temel bilgiler veriyor.
Ayrıca şifalı otların nasıl toplanacağı, kurutulacağı ve saklanacağı ile evde kullanım için tarifler hakkında tavsiyeler içeriyor. Ve gelecekte bu doğal zenginliğe sahip olmak amacıyla ona nasıl bakılacağı ve korunacağı hakkında bilgiler var.
Bulgaristan Bilimler Akademisi BAN Bulgaristan Araştırma Merkezi Müdürü Viktoriya Lazarova, BNR’ye konuşurken şunları belirtti:
“Bulgaristan şifalı bitki ihracatında Avrupa'da birinci, dünyada ise ilk sıralarda yer alıyor. Bunların yarısı ekili, yani insan tarafından kasıtlı olarak yetiştiriliyor. Gerçekten de ülkemiz şifalı bitkiler açısından çok zengin ama ilginç olan şu ki, bilim adamları yeni türler keşfetmeye devam ediyor.”
Ansiklopedinin bilimsel editörü Dr. Radka Yosifova'ya göre, tıbbi bitkilere ülkemizde ve dünyada ilgi artıyor ve birçok hastalığın tedavisinde ve önlenmesinde bağımsız olarak veya geleneksel tedaviye ek olarak giderek daha fazla kullanılıyor.Temiz hava, sağlıklı yiyecek ve doğal şifacı olarak tanımlanan tabiattan şifa arayan "sıradan" kişilerin de ilgisi artırıyor.
“Bulgaristan halkının ilgisi gerçekten çok büyük – diye belirtiyor Viktoriya Lazova ve şöyle devam ediyor.
Günümüzde doğa ile uyum içinde yaşamaktan daha fazla söz ediliyor ve şifalı bitkiler de bu anlayışın bir parçasıdır, çünkü ev koşullarında uzun süre vücudumuza zarar vermeden kullanabileceğimiz bir çaredir.
Özellikle genel okuyucu için erişilebilir kılmak amaçla kitapta, doktor reçetesiyle alınması gereken çok güçlü bitkilere yer vermedik.”
Ansiklopedinin, kitap piyasasında nispeten yeni yayımlanmasına rağmen, yüksek talep görüyor, bu da insanların alandaki yetkililere güvendiği anlamına geliyor.
“Bence, Bulgaristan vatandaşları sadece sözüm ona “Kocakarı ilaçlarından” ilgilenmiyor – sözlerine ekliyor Viktoriya Lazova ve şöyle devam ediyor. Elbette kitabımızda pratikte test edilmiş ve yüzyıllardır uygulanmış olan “büyükannenin tarifleri” de yer alıyor.
Bununla birlikte, Bulgaristan vatandaşları, örneğin şifalı bitkiler nelerdir, bileşimleri nedir gibi ansiklopedide yayınlanan en son bilimsel bilgilerle de ilgileniyor.”
İlgili yazılar:
Kaynak: BNR, “Horizont” Programı, Veselina Milanova
Derleyen: Diana Tsankova
Türkçesi: Şevkiye Çakır
Bulgaristan’da Türklere yönelik dönemin Komünist Partisi yönetimin başladığı ve “soya dönüş”olarak tabir ettiği isim değiştirme süreci Türklerin direnişi ve isyanına yol açtı. Zorunlu isim değiştirme uygulaması, 1984 yılının 23 Aralık’ı 24 Aralık’a..
Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir. AB’deki politikacıların çoğu, El Kaide ve İslam Devleti'ne yakınlıkları nedeniyle “Heyet..
Noel Yortusu sabahı, Hazreti İsa’nın doğduğuna dair sevinçli haber dünyanın her bir noktasına yayılır ve bu özel güne yakışır özel ritüeller gerçekleştirilir. Bulgarları Noel Arifesinde sofranın etrafına toplayan sessiz ve kutsal gecenin..
Noel Yortusu sabahı, Hazreti İsa’nın doğduğuna dair sevinçli haber dünyanın her bir noktasına yayılır ve bu özel güne yakışır özel ritüeller..
Hristiyanlar’ın İsa’nın Doğumunu kutladıkları Noel yortusunda Hristiyan olan dinleyicilerimize en içten sağlık ve mutluluk, barış ve refah temennilerimizi..
Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir...