Ülkemizde 10’uncu Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yanısıra 50. Halk Meclisi seçimlerine de sayılı günler kaldı.
İktidar adaylarının gelecekteki seçmenlerin güvenini kazanmak için dikkatini çekmek için mücadele ettiği dönem olan seçim kampanyalarının da sonu yaklaşıyor.
Ve özellikle yüzde 64'ü bu hafta oy kullanmayı düşünen genç Avrupalılar için. Mayıs ayında yayınlanan Eurobarometer anketinin verileri,ülkemizde her beş kişiden birinin sandığa gitmeyeceğini gösteriyor.
“Bu Parlament,o günlük yaşamımızla ilgili önemli konularda kararlar alacak. Birinin sizin adınıza karar vermesine izin vermeyin!Siz yapmazsanız başkası yapacaktır ve gördükleriniz hoşunuza gitmeyebilir. Avrupa da, bugün olduğundan daha kötü durumda olabilir” uyarısında bulunan Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola,
"Bütün seçimler önemlidir, ama önemli bir oy varsa o da budur! Tüm Avrupa vatandaşlarına hem Avrupa'nın hem de ülkelerinin hangi yönde ilerlemesini istedikleri sorulacak. Güvenlik, tarım, iklim, göç, çalışma ve yaşam koşulları gibi konularda kendileri adına karar verecek olan AP'deki temsilcilerini seçme olanağına sahip olacaklar” dedi.
Peki kampanya sırasında ülkemizdeki gençlerin duyduğu konular bunlar mı?
Bu yıl liseden mezun olup ilk kez Avrupa seçimlerinde oy kullanacak Yan Spasov,
“Benim görüşüme göre, bu Avrupa kampanyasında güvenlik, tıpkı AB'nin geleceği gibi, büyük ölçüde tehlikede ve önümüzdeki yıllarda nereye gideceği de önemli. Ve tabii ki dünyanın geri kalanının siyasi eylemlerinin seçimlerimiz üzerinde ne gibi etkileri olacak?Bir diğer odak noktası ekonomi ve Schengen bölgesine kabulümüzdür” dedi.
Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Bilyana Gospodinova şunları ekledi:
" Enerji krizi, Yeşil Anlaşma, göçmen konusu ve Avrupa'nın kimin dost, kimin düşman olduğunu nasıl belirleyeceği hakkında pek çok konuşma yapılıyor”
Uluslararası İlişkiler Çalışmaları Öğrenci Derneği'nden Aleksandra Gaytancieva,
"Ekonomiye çok fazla vurgu yapılıyor, hem Avrupa hem de ulusal düzeydeki süreçlerde şeffaflığa vurgu yapılıyor, böylece ulusal düzeyde uygulamaya konulan Avrupa politikaları, Bulgaristan vatandaşları tarafından daha iyi anlaşılabiliyor” dedi.
Gençler için önemli olan ve kampanya söyleminin dışında kalan konular var mı?
" Biz gençlerin ilgisini çeken bazı konular ihmal ediliyor” dedi kısa süre önce lise öğrencisi olan Yan Spasov, "İklim değişikliği diyebilirim, tarafların bu acil konu hakkında çok fazla konuştuğunu görmedim. Bu yüzden daha çok ele alınması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum çünkü genç nesli daha çok ilgilendiriyor" ifadelerini kullandı.
Bu yurtdışında da bir trend mi?
"Yurtdışında çevreye ve iklim değişikliğine yönelik daha fazla eylem olduğunu fark ettim; burada bu pek fark edilmiyor. Ancak gençlerin entegrasyonu gibi bazı alanlarda kesinlikle daha iyi kampanyaları var“dedi çevreci olan Yan Spasov, Aleksandra Gaytancieva ise bu görüşü şu sözlerle destekledi:
"Gençler olarak rekabet ve istihdam konusunda doğal olarak çok endişeliyiz ve bunun sadece seçim kampanyasında değil, aynı zamanda bizi AP'de temsil edecek kişilerin çalışmalarında da etkilendiğini görmek isteriz. Ve elbette gençler olarak sesimizin duyulabilmesi için mümkün olduğunca gençlerin katılımını sağlamak. Çünkü hem eğitim hem de kariyer gibi daha fazla fırsat için birçok vaat veriliyor ancak aynı zamanda bizim görmek istediğimiz şekilde, özellikle gençleri hedef almıyor”.
" Ele alınacak daha fazla konu var mı? Biz gençlerin ilgisini çeken konulardan biri de, kalitesi her geçen yıl biraz daha düşen Bulgaristan'daki eğitimimizdir. Özellikle seçimin 2'si 1 arada olduğu göz önüne alındığında, bunun ele alınması gerekiyor” dedi Yan Spasov.
Ülkemizde 9 Haziran'da yapılan Parlamento seçimleri, dikkatleri Avrupa seçimlerinden ve dolayısıylagençler için önemli olan konulardan uzaklaştırdı mı?
" Sanırım hayır, çünkü Avrupa'yı etkileyen konular Bulgaristan'ı da etkileyen konulardır.Şahsen ben, yakın zamanda iki AP adayı arasında geçen bir tartışmaya katıldım. Üniversite öğrencilerin önündeydi ve tartıştıkları konuların hem bir bütün olarak Bulgaristan, hem de AB için önemli olduğunu düşünüyorum” dedi Gospodinova, Başkanı Atanas Radev'in olduğu Ulusal Gençlik Forumu tarafından bu hafta düzenlenen tartışmalar hakkında. Atanas Radev ise BNR'ye şöyle konuştu:
"Avrupa seçimleri kampanyasi üstünlük kazandı. Parlamento seçimleri bir şekilde arka planda kalıyor, bir şekilde daha durgun ve kampanya da o kadar güçlü değil. Belki bize bir kez daha göz kırpılıyor, bilmiyorum”
Organizatörler arasında üyesi Aleksandra Gaytancieva olan Uluslararası İlişkiler Çalışmaları Öğrenci Derneği (SAIMO) da var:
“Elbette partilerin ulusal düzeyde yaşadığı bazı iç çekişmeler nedeniyle odak noktası değişti.Katıldığımız kaçıncı seçimler olduğu dikkate alındığınd,Parlamento seçimleri kampanyası da pek güçlü değil. Ancak en az bir yıldır Avrupa seçimlerinde oy vermenin önemini anlatmaya başlayan kuruluşların ve şimdi de bununla da ilgilenmesi gerekenler dikkatlerini ulusal seçimlere çeviren partilerin var olduğu göz önüne alındığında, ne yazık ki Avrupa seçimlerine bu kadar önem verilmediğini görmek oldukça hayal kırıklığı yaratıyor.
Yan Spasov, “Evet, sanırım buna benzer bir şey var, biraz yerinden edici, Avrupa seçimlerinin önemini değiştiriyor, ancak karşılaştığım sorunlardan biri toplumumuzun, seçmenlerin oy verme konusunda ilgisizliğidir. Bu yıl katılımın yüzde 40'ı aşacağını düşünmüyorum ki bu benim için kişisel olarak iyi bir gösterge değil” tahmininde bulundu.
Daha fazla kişinin sandık başına gelmesi nasıl teşvik edilir?
" Size verebileceğim en kolay cevap, her ne kadar olması gerektiği kadar etkili olmasa da kampanyalardır.Bu yüzden seçim sistemimize olan inancımızı ve aslında oylarımızın önemli olduğu fikrini geliştirin derim, ki bu gerçekten doğru, ancak sanki daha fazla insan bunun farkına varmıyor ve kendi fikirlerinin genel olarak önemli olmadığını düşünüyor"sözlerine ekledi Yan Spasov.
Bilyana Gospodinova,
" Birçoğumuzun haklarından mahrum hissetmeye başladığımızı ve sesimizin hiçbir önemi olmadığını inkar edemem. Özellikle Bulgaristan'da, tam da birkaç yıldır meydana gelen parlamento krizi nedeniyle, ancak halihazırda seçilmiş siyasi elitlerin sözlerini yerine getirmemesi nedeniyle bunun yurtdışında da yaşandığını düşünüyorum.Bu her zaman cesaret kırıcı olabilir, özellikle de hâlâ büyük umutlarla yola çıkan, hayatın zorluklarına daha az hazırlıklı olarak yola çıkan genç için" dedi.
" Oy, eğer yanılmıyorsam Hollanda'da da olacak, çünkü oradaki hükümet de göçle ilgili iç sorunlarından dolayı istikrarsız ", Avrupa seçimleri gününde seçmenlerin, başka bir seçimle karşı karşıya kalacağı bir ülke örneği olarak veren Gaytancieva, sözlerine şöyle devam etti:
" Ancak Hollanda ve Fransa gibi ülkelerde, AP adaylarını kesinlikle çok daha erken açıkladılar, hatta daha geçen yıl.Yani, bu insanlar kendilerini tanıtmak için yeterli zamana sahipken, burada adaylar 9 Haziran'dan bir aydan biraz önce açıklandılar. Ve son ana kadar listelerde kimin yer alacağı neredeyse bilinmiyordu, biz tetikteydik!
Ben genç bir insan olarak oyum konusunda kime güveneceğimi oldukça merak ediyorum ve eğer bu kararı vermem için bana daha az zaman verilirse, bu bir bakıma seçimin stres altına girmesine neden olur. "
" Adayların çok hassas olduğu göz önüne alındığında, meseleyi, seçim tartışmasını derinlemesine incelemek ve ne ölçüde bilinçli bir karar verebileceğimiz için belki bir ay yeterli değildi "sözleriyleGospodinova bu görüşü kabul etti ve şunları belirtti:
" Beni en çok etkileyen şey listelerde son derece tanıdık isimlerin olması.Ancak daha önce milletvekili olan kişiler çok fazla yer almamak şöyle dursun, daha çok ülkemizin iç siyasi yaşamına katılmış kişiler yer almaktadır. Ama bu bizim işimizi biraz kolaylaştırıyor çünkü onlar Bulgaristan'daki gençlere isim olarak daha tanıdık geliyor.”
Üniversite öğrencisi Aleksandra Gaytancieva,
"Annem ve babamın yaşında biri için sanırım kolay olur, çünkü bu isimler zaten onlara çok tanıdık ama biz uzun yıllardır ülke ve dünyadaki siyasi hayatı bu kadar bilinçli takip edemeyen gençleriz" dedi.
Avrupa Parlamentosu'nda Bulgaristan adaylarından bazılarının programlarını tanıyor musunuz?
" Bazılarının ilk kez aday olmadığını göz önünde bulundurursak, daha önce de programlarını, yaptıkları işleri tanıma fırsatı bulduğumu düşünürsek, bazı adaylardan etkilenmiş olmalıyım. Ancak yine de seçimim hakkında düşünmem gerekiyor ve büyük olasılıkla 9 Haziran'da nihayet bu kararı vermiş olacağım çünkü her iki seçimde de oy kullanmak benim için çok önemli” dedi Aleksandra Gaytancieva.
Bilyana Gospodinova ise şunları belirtti:
" Adil olmak gerekirse, fikirlerimde her zaman son derece ılımlı oldum ve daha ziyade kendimi örs ve çekiç arasında buluyorum.En akılcı kararı vermeye ve altın ortayı bulmaya çalışıyorum. Kendimi tek bir adayda görüş olarak, hatta belki de savunulan değerler olarak bulmuyorum diyebilirim, ama umarım bir araya gelince, sonuçta Bulgaristan'dan 17 aday seçiyoruz, birlikte çalışırlar ve birbirini dengelemeyi başarırlar.
”Fikirlerimi destekleyen, hâlâ seçmem gereken birkaç favorim var ve onları Brüksel'de görmeyi umuyorum“ sözlerini kullandı Yan Spasov.
Onlara milletvekili olarak bir yön verebileceğinizi hayal edebilseydiniz, bu ne olurdu?
" Bulgaristan’ın fikrini gerçekten daha fazla duyulmasını isterdim. Avrupa'ya verecek çok şeyimiz var.Dolayısıyla gelecekte herhangi bir karar alındığında, herhangi bir tartışma yapıldığında bu adayların her konuyla ilgilenmesini ve aramızda ve Avrupa arasında gerçekten iyi elçiler olmasını isterim” dedi Bilyana Gospodinova.
Aleksandra Gaytancieva ise şu görüşü paylaştı:
" Belki de önceki milletvekillerinde eksik olduğunu gördüğüm şey, Avrupa Birliği'nin uluslararası düzeydeki imajına daha fazla odaklanılmasıydı. Bulgaristan milletvekillerinin küresel düzeydeki eksikliğini hissettim.”
Avrupa'yı 5 yıl sonra nasıl hayal ediyorsunuz? Bulgaristan'ı nasıl hayal ediyorsunuz?
”Avro Bölgesi'ne giriş kriterlerini karşılayabilmek, böylece Bulgaristan ekonomik olarak gerçekten toparlanabilmek ve tabii ki Schengen bölgesine tam üyeliği, böylece kara sınırlarını da güvenli bir şekilde geçebilmeyi hayal ediyorum” dedi Aleksandra Gaytancieva.
Yan Spasov, “Daha güvenli, daha yeşil ve daha birleşmiş bir Avrupa diyorum çünkü birleşik bir Avrupa'nın güçlü olduğuna ve gelecekte kendisine sunulacak zorluklara dayanabileceğine inanıyorum” sözlerini kullandı.
Bilyana Gospodinova şöyle cevap verdi:
" Daha güvenli, daha yeşil ve daha birleşmiş bir Avrupa istiyorum,çünkü birleşik bir Avrupa'nın güçlü olduğuna ve gelecekte karşılaşacak zorluklara dayanabileceğine inanıyorum. Avrupa'nın biraz daha birleşmiş, ortak çözümlere sahip olduğunu görmek isterim. Ve ileriye gidebilmemiz için uluslarımız arasındaki bu büyük farklılıkları bertaraf etmeyi başarmaktır. Umuyorum ki, Avrupa'da var olan tamamen siyasi anlamdaki karamsar görüşler ve tahminler gerçekleşmez ve Avrupa'nın parçalanacağı yönündeki tüm bu saldırıları meşrulaştırırız.”
Aleksandra Gaytancieva’nın cevabı şöyle oldu:
" Bütün krizlerden sonra yeniden toparlanmış bir Avrupa, daha istikrarlı bir Avrupa diliyorum, ama şu anda jeopolitik olarak bu kadar istikrarsız bir dünyada bulunduğumuz gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Her ne kadar istemesek de, ABD seçimleri Avrupa için büyük önem taşıyor.Şu anda İran'da, Ortadoğu'da, Ukrayna'daki savaşın nasıl gelişeceği çok önemli. Dolayısıyla Avrupa'nın kendi ayakları üzerinde sağlam bir şekilde durabilmesi, şu anda içinde bulunduğumuz bu ortamda yol alabilmesi ve kendi konumlarını ve vatandaşlarının konumlarını gerçekten savunabilmesi önemlidir.”
Bu haber, AB “Euranet Plus” Radyo Ağı çerçevesinde hazırlanmıştır. Haberin orjinalini buradan dinleyebilirsiniz.
Bulgaristan’da Türklere yönelik dönemin Komünist Partisi yönetimin başladığı ve “soya dönüş”olarak tabir ettiği isim değiştirme süreci Türklerin direnişi ve isyanına yol açtı. Zorunlu isim değiştirme uygulaması, 1984 yılının 23 Aralık’ı 24 Aralık’a..
Beşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana AB'de şu ana kadar Suriye konusunda hakim olan tutum, temkinli iyimserlikten ibarettir. AB’deki politikacıların çoğu, El Kaide ve İslam Devleti'ne yakınlıkları nedeniyle “Heyet..
Noel Yortusu sabahı, Hazreti İsa’nın doğduğuna dair sevinçli haber dünyanın her bir noktasına yayılır ve bu özel güne yakışır özel ritüeller gerçekleştirilir. Bulgarları Noel Arifesinde sofranın etrafına toplayan sessiz ve kutsal gecenin..
Bulgaristan’da Türklere yönelik dönemin Komünist Partisi yönetimin başladığı ve “soya dönüş”olarak tabir ettiği isim değiştirme süreci Türklerin direnişi..