10 Kasım 2024- Mustafa Kemal Atatürk'ü Ebediyete İntikalinin 86. yılında (10 Kasım 1938) Saygıyla Anıyoruz!
M. Şükrü Hanioğlu’nun “Atatürk- Entelektüel Biyografi” kitabı “Atatürk- Fikirlerin tarihi” adı altında Bulgarcaya tercüme edildi. Sofya Üniversitesi’nde Prof. M. Şükrü Hanioğlu’nun “Atatürk- Fikirler Tarihi” kitabının Bulgarca baskısı tanıtıldı.
Sofya “Sv. Kliment Ohridski” Üniversitesinin Yayınevi tarafından basılan eser, Atatürk’ün enetelektüel biyografisi, fikirleri, ideolojisi üzerine kapsamlı akademik bir çalışmadır.
New Jersey Princeton Üniversitesi’nde Osmanlı ve Ortadoğu Araştırmaları Fakültesi eğitim görevlisi, geç Osmanlı dönemi araştırmacısı M. Şükrü Hanioğlu kitabın tanıtımına ABD’den online görüntüyle katıldı.
Yazar kitabın Bulgarca baskısının önsözünde, Mustafa Kemal Atatürk’ün Sofya dönemini analiz etti:
“Atatürk’ün Sofya’da askeri ataşe olarak kaldığı dönem, onun çağdaş Avrupa fikirlerini analiz etmesine büyük katkı sağlar. Atatürk Avrupa’da kısa süre geçirir. Fransa’da 1910’da askeri manevralarda yabancı gözlemci olur, 1917- 1918’de ise veliaht paşaya eşlik eden general olarak Almanya seyahatinde bulunur, 1918’de ise Avstro- Macaristan’a tedaviye gider.
O yüzden Osmanlı sonrası modernist görüşleri bir yıldan ziyade kaldığı Bulgaristan Başkentindeki gözlemleri üzerine oluşur. Sofya o zamanlar Osmanlı modelinin çağdaş Batılaşmayla değiştirildiği modelin bir vitrinidir. Atatürk’ün burada edindiği deneyim, Türkiye’yi “kültürel Avrupa ülkesine” dönüştürme gayesinin temel dayanağı olmuştur".
"Halk Tiyatrosunda 1914’te izlediği opera, binanın neoklasik mimarisi onu çok etkiler,”Salza i smyah” Hiciv Tiyatrosunun oyuncularının oyunu onu büyüler. Bulgar Meclisinde milletvekili Türk arkadaşına: “Balkanları neden kaybettiğimizi bu akşam daha iyi anladım” dediği söylenir. Bu anekdot Atatürk’ün yenilikçilik anlayışının bir değerlendirmesi olur ve 1938 ölümüne dek usanmadan ve taviz vermeden izlediği reformist programını açıklar”.
Kitabın tercümesini tarihçi, eğitim görevlisi, gazeteci ve çevirmen Yavor Siderov yaptı.
Yavor Siderov konuşmasında Atatürk’ün biyografisinden bazı notları aktardı:
“Selanik doğumlu, Makedonya Manastır’da eğitim almış olan Mustafa Kemal, 1877- 78 Rus- Türk savaşı ve Balkanlara yeni statükoyu dayatan Berlin Kongresi ardından dikkatini Makedon çatışmalarına odaklar. Bir yandan İttihat ve Terakki Cemiyetinden Jön Türklere, diğer yandan ise (onun deyimine göre Bulgar) Slav- Makedon halkına onlardaki ilerlemiş milliyetçilik ve milli fikirler uğruna kendini feda etme hazırlığından dolayı gıpta eder. Diğer bir yandan ise bu halkı, içinde yaşadığı imparatorluğu bölmek isteyen, vatana ihanet eden topluluk olarak görür.”
Yavor Siderov BNR Türkçe Yayınlara verdiği röportajda, kitabın Bulgaristan okurlarına kazandırdıklarını şöyle anlattı:
“Okurlar ciddi, okuması kolay olmayan modernleşme yolunu alan bir komşu ülkenin tarihi hakkında bilgi öğrenecek. Modernizasyonun yolu, bu yenilikler yolundaki fikir ve ideolojiler ve Bulgaristan’ın Mustafa Kemal Atatürk’ün görüşleri üzerindeki etkisini anlayabilir.
Atatürk’ün kendisi de Bulgaristan’da kaldığı sürenin onun ülkesinin modernleşmesi konusunda kılavuz rol aldığını ifade etmiştir”.
Bulgaristan’da askeri ataşe olarak kaldığı dönem kitapta nasıl yansıtılıyor?
“Kitap onun Sofya’da kaldığı dönemi pek ele almıyor. Kitap onun reformlarının ideoloji ve fikirlerine adanmıştır. İlerlemenin kaynakları, onun kafasında ilerleme algısının oluşması ve modernleşmenin uygulamaya aktarılmasındaki yolu inceleniyor. Kitap, onun yenilikçi fikir ve ideolojilerinin oluşması ve hayata aktarılması sürecini takip ediyor”.
“Bulgaristan kitabın başlangıcında da, kitabın içinde de birkaç kez anılıyor. Bulgaristan’da Osmanlı sonrası modernizasyon örneği veriliyor, Bulgarların Makedonya’da seferber olması da Mustafa Kemal’e bir ilham kaynağı olarak gösteriliyor”.
Atatürk hakkında çok yazıldı, çok çizildi. Komşumuzun yeni tarihi ve Cumhuriyetin kurucusunun hayatını merak eden Bulgar okurları sizce neden Hanioğlu’nun bu kitabını okumalıdır?
“Atatürk’ün özel ve siyasi hayatı birçok ünlü çalışma, kitap ve medyada ele alınmıştır. Bu kitap onun hedeflerine nasıl vardığını, izlediği fikirlerin rolünü araştırıyor. O çok önemli iki fikre varır. Bu hedeflerden biri, Osmanlının yıkımları üzerinde Türk halkına yeni bir yuva kurması gerektiği yönünde”.
İkinci bir fikir ise, onun belki de Türk halkını yeniden kurması gerektiğidir, çünkü Osmanlı İmparatorluğu çağdaş Türkiye’den farklı bir olgu.
Üçüncü bir düşüncesi ise, nasıl model izlemeli ve bu yenilikler için nerelerden ilham almalı?
Bütün bu reformist fikirlerin cevabını Hanioğlu’nın kitabında bulabilirsiniz”.
Bir profesörün kaleminden bir dünya liderinin entelektüel biyografisini tercüme etmek çok yüksek bir çıta olmalı? Zorlandınız mı?
“Benim için bu canla, başla yaptığım kişisel bir projeydi. Tercümanlık benim ana işim değil. Bu benim çevirdiğim ikinci kitaptır. Bundan önce çok büyük bir diplomatik anılar eserini tercüme ettim. Burada çok dikkat gerek, yazara büyük saygı duymak lazım. Dikkat asla dağılmamalı, çünkü burada hep gerçek tarih ve olaylar var. Bu bilgiler Fransızca, Türkçe, Arapça, Almanca farklı kaynaklardan toplandı. Araştırması yıllar aldı, tercümesi ise birkaç ayda tamamlandı”.
Ressam Fikret Okan: Atatürk geçmişin kapılarını kapatarak, geleceğin kapılarını açarak geldi. Atatürk’ü severek çiziyorum!
Kitabın ön kapağındaki Atatürk resmini ise Momçilgrad doğumlu, Kazanlık “Akademik Dechko Uzunov” Güzel Sanatlar Okulu mezunu ressam Fikret Okan çizdi.
Kazanlık, Gabarevo köyündeki atölyesinde resim çalışmalarını sürdüren Fikret Okan, birkaç yıl boyunca Türkiye’de sokak resimleri çizdiği ve Atatürk tablolarının özellikle gençlerden çok ilgi gördüğünü anlattı. Bu kitabın kapak resmine onun tablosunun seçilmesini çok gurur verici olarak nitelendirdi:
“Atatürk’ü çok seviyorum, severek de resimlerini çiziyorum. İnsanlar arasında Atatürk resimlerini çok yaptım. Beni arkamda seyreden Türkiyeli gençlerin ne kadar duygulandırdıklarını çok gördüm.
Ben Atatürk’ü “geçmişin kapısını kapatarak, gelmişin kapısını açarak” gördüğüm için bu resimde böyle bir olay ortada bence. Osmanlının tarihi kapandığı yerde o yaşlı adam ve geleceğin kapısını açan Atatürk’ü çizdim.
Arkadaşlarım atölyeme geldi ve bu resmin Hanioğlu’nun kitabının kapağına kullanmak istediklerini söylemesi beni çok sevindirdi, çok mutlu etti”.
Devlet Arşivler Dairesi Müdürü, tarihçi Doç. Dr. Mihail Gruev de, Atatürk’ün hayatını araştıranlar arasında:
“Prof. Hanioğlu’nun kitabında belirttiği gibi Atatürk’ün Sofya dönemi onun üzerinde büyük etki yaratır. Onun Osmanlı’nın modernizasyonu ve sonra da Kemalist devrimden sonra cumhuriyetin reformları ve Türk toplumunun gelişmesinde Sofya’nın etkilerini görmek mümkün. Dolayısıyla Mustafa Kemal 1913- 1914’te gördüğü Bulgaristan’ı ona başarılı model olabilecek ve Türk toplumunun modernizasyonuna örnek teşkil edecek bir çağdaş yer olarak görür.
Sonra da cumhurbaşkanı olduktan sonra operayı teşvik etmesi, tiyatrolar kurması, Bulgaristan’ın kooperatif tiyatrosunu Ankara’ya davet etmesi, bütün temsillere katılması hep önümüzdeki örnekler. Bulgar tiyatrocularını temsilden sonra kokteyle çağırır, onlarla konuşur, bütün bunlar arşivlerde belgelenmiştir. Belli ki bu süreç Atatürk’ün reformlar programına büyük etki sağlamış”.
Haber ve söyleşiler: Sevda Dükkancı
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..
İki kez Avrupa şampiyonu olan, Bulgaristan'a üç dünya madalyası kazandıran güreşçi Efrahim Kamberov ile Naim Süleymanoğlu'nu konuştuk. Kamberov, Naim ile hem spor sahalarında, hem hayatta yakın dostlukla bağlıydı. Bir şampiyondan bir şampiyonu..
Edirne "Trakya Ünivesitesi'nden" tarihçi- araştırmacı Prof. Dr. Bülent Yıldırım Targovişte ve Sofya'da "Bulgarstan'da Türk varlığı" konulu bir panelde konuşmacı oldu. BNR Bulgaristan Ulusal Radyosu Türkçe Yayınlar Bölümü'nün daveti üzerine..
Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli..