Başkentte çalışan çevirmenlerin meslektaşlarıyla görüşmek, bazı mesleksel sorunları çözmek veya öylesine edebiyat konusunda sohbet etmek için artık bir mekanları var. Bu yakında kapılarını açan ve ‘Bir sonraki sayfa’ vakfının projesi olan ‘Edebiyat ve tercüme evi’. Bu branşta çalışan fikri kutlarken, son 25 yıl içinde çevirmenlerin hayatında büyük bir boşluğu kapatacaktır. Projenin ilk adımları atıldı. Vakıf müdürü Yana Genova ayrıntıları bildiriyor:
‘Şimdi artık ‘Edebiyat ve türcüme evinin’ çatısı tamamlandığında, edebiyat alanında çalışan çevirmenlere yönelik ‘Çevirmen laboratuvarı’ adında bir program da başlatıyoruz. Her Perşembe günü toplanıyor ve mesleksel sorunlar inceliyorlar. ’
Vakıf çevirmenler hakkında bir veri tabanı hazırladı. Yana Genova devam ediyor:
‘Bulgarca'dan başka dillere çeviri yapanların sayısı gittikçe azalıyor. Ana dili Bulgarca olmayan ve Bulgarca’dan çeviri yapanlar tercüman kadrosu azalıyor, çünkü dünyada Bulgar dili bölümleri azaldı, olanların bakımı yapılmıyor, geliştirilmiyor .’Tercüman evinin girişimlerinden biri ‘İkamet programı’. Kimlere yönelikti ve katılım şartları nedir? Yana Genova izah ediyor:
‘Bu program kalbimize çok yakındır, çünkü Bulgarca’dan tercümanların sayısı azalıyor. Bu program sayesinde Bulgaristan dışında yaşayan tercümanlara ülkemizi 1 aydan 3 aya kadar ziyaret etme imkanı verip rahat çalışma koşulları sağlamak isteriz.’
Ocak ve Şubat aylarında ‘Evi’ Polonyalı çevirmen Magdalena Pitlak ziyaret etti. 2014 Avrupa edebiyat ödülünü alan Milen Ruskov’un ‘Vızvişenie’ romanını tercüme etti. Yabancı çevirmenlerin evde ikamet etmesi onlar için olduğu gibi Bulgar meslektaşları için de faydalı, çünkü konuklar kendi ülkelerindeki durumu anlatıyor, Sofya Üniversitesi’nde seminerlere katılıyor.
Edebiyat ve çeviri evinde çocuklar da unutulmamış:
‘Özel kütüphane hazırlıyoruz. İki tür kitap olacak. Birisi yabancı dillere çevrilen Bulgar yazarların eserleri. 1989 yılından beri yayınlanan tüm kitapları topluyoruz. Diğer bölümde edebiyat çevirilerinin tarihi ve teorisi alanında kitaplar olacak. Kütüphane tüm ilgilenenler için belirli günlerde açık olacak.’
Türkçesi: Müjgan Baharova
Fotoğraflar "Edebiyat ve tercüme evi" tarafından temin edildi.
Rodoplarda aynı adı taşıyan fasulyesi ile ünlü Smilyan köyünün Tarım Kooperatifi Başkanı Safidin Çukurtev, BNT’ye verdiği bilgide yeni hasadın aşırı sıcak havalardan dolayı olumsuz etkilendiğini ve bu sezon Smilyan fasulyesindeki verimin düşük..
Avustralyalı fotoğrafçı Korske Ara'nın girişimiyle 2010 yılından bu yana 19 Ağustos Dünya Fotoğrafçılık Günü olarak kutlanıyor. 1839 yılında Fransa Hükümeti, Fransız sanatçı ve kimyager Louis Jacques Mande Daguerre 'den, daguerreotype olarak..
Derler ki, bir yeri tanımak istiyorsanız onu sadece gözlerinizle görmek değil aynı zamanda damağınızla da tatmalısınız. Ülkemizde her köyün, her şehrin ya da bölgenin kendisine has tat ve kokusu var. Onları tanımanın yollarından biri yaygınlık..
Boyana bataklığı, Sofya bölgesinde tek doğal sulak alandır ve halen koruma altındaki bir çok su bitkisi, amfibi ve sürüngen türüne ev sahipliği..