Arkeoloji sıradan insanın gözünde kazılar ve gizemli hazineler demek. Ancak arkeologlar için gerçek hazineler sanat tarihin parçaları olan /artefaktlar/ bulgulardır.
Yeteri kadar finanse edilmemesine rağmen Bulgaristan’da arkeolojik projeleri yıldan yıla gelişiyor. Covid-19 salgını sebebiyle birz gecikmeyle de olsa , Rodop dağlarında, Perperikon’da /V-VI./ asırdan bazilikada araştırmalar devam ediyor. Prof. Nikolay Ovçarov bildirdi:
“Perperikon’da Haziran ayının son haftasından Eyülü’ün ortalarına kadar çalışacağız. Diğer kazılara gelince bazı değişiklikler var. Sviştov yakınlarındaki Ortaçağ’dan kalan en iyi korunmuş kalede Ekim ayında çaluşmalara devam edeceğiz.
Sviştov yakınlarındaki kale kazıları bana "Drakula - Bulgar versiyonu" başlıklı tarihi-arkeolojik konulu kitabını yazma fikrini verdi. Vlad (Dracula) 'nın 17. yüzyıla kadar ana dili olarak Bulgarca konuştuğunu çok az kişi bilir. Arkeoloğun iyi bir tarihçi olması gerek. Bir tek arkeolojik yöntemler bazen yeterli değildir. "
Ulusal Tarih Müzesi müdürü Doç. Boni Petrunova da bu görüşü paylaşıyor ve bu yıl Kaliakra yakınlarındaki proje için para sağlanacağını umuyor ve oradaki kazıların son derece başarılı olduğunu ekliyor. Burada Dobruca Despotluğu /Dobruca Prensliği/ söz konusudur. Bu XIV yüzyılın sonunda Kuzey Karadeniz kıyısında mevcut olan Bulgar devletidir. Boni Petrunova şunları anlattı:
“Son üç yılda çok büyük bir define ortaya çıkarıldı – binden fazla altın ve gümüş takı, sikke, elbise parçaları vb.Bundan önce bir Çin tokası bulduk – bu bizim topraklarda görünmeyen bir şey. Geçen yıl ise nekropolde yapılan kazılarda çok zengin bir mezara rastladık. Genç bir adam çok güzel hediyeler ile gömülüydü. Hediyelar arasında Çar Kaloyan’ın yüzüğinden daha da iyi işlenmiş bir altın yüzük bulduk.Üzerinde “Büyük Georgi” yazısı var.Bu bulgu bir çok soru işareti ortaya koydu. Acaba bu adamın Dobruca despotu Dobrotitsa ile bağlantısı var mı? Tarihi gerçeklere ulaşmak için çok sayıda başka araştırmacılar ile çalışıyoruz. Onlar yazıları deşifre eder, nesnelerin, dokuların, kemiklerin analizini yaparlar.”
Ve ondan sonra işin en zor dönemine geliniyor – Ortaçağ’dan kalan en son Bulgar Perensliği’nden birinin şöhretini en doğru bir şekilde tasvir etmek.
Türkçesi: Müjgan Baharova
Foto: BGNES, özel arşiv, BTA
Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple İslâm dininin hayatın farklı alanlarındaki hükümlerini imkânları ölçüsünde öğrenmekle mükelleftir...
105 yıl önce 27 Kasım 1919 tarihinde Paris kenarlarında yer alan Neuilly-sur-Seine’de Bulgaristan’ın I. Dünya savaşına (1914-1918) katılımına son veren antlaşma imzalandı. Tarihçilere göre, öz toprak kaybına yol açan bu antlaşma Bulgaristan..
25 Kasım’da Bulgar Ortodoks Kilisesi Aziz Kliment Ohridski’yi anıyor . Kiril ve Metodiy Kardeşlerin yedi öğrencisinden biri olan Kliment Ohridski, tanınmış başpiskopos, öğretmen ve kitap yazarıydı. Aziz Metodiy’in ölümünden..