Bulgaristan, 6 Eylül “Bulgaristan Prensliğinin Doğu Rumeli İle Birleşmesi” Gününü kutalrken , bugün bizler de “Tutrakanska Epopeya” olarak tarihe geçen Tutrakan Destanını ele alıyoruz.
© Fotoğraf: arşiv
Tutrakan savaşı, Birinci Dünya Savaşı sırasında Dobruca’nın Tutrakan kasabası yakınlarında Bulgar ve Romen askerleri arasında meydana gelmiştir. Balkan Savaşı sırasında Romanya, 28 Haziran 1913 yılında Bulgaristan’a saldırır ve Romanya’nın Dobruca ordusu, Bulgar topraklarını Tutrakan-Balçik’e kadar işgal eder. Daha sonra Güney Dobruca, Romanya Krallığınını toprklarına eklenir. Romanya devleti, işgal ettiği topraklara hayli fazla kaynak sağlar ve Tutrakan’ın, Tuna’nın en sağlam kalesi haline getirir.
1 Eylül 1916 yılında Bulgaristan, Romanya’ya savaş ilan eder, çünkü kaybettiği toprakları tekrar geri almak ister. General Kiselov komutasındaki Bulgar ordusu, 5 Eylül sabahı harekete geçer. Romanya komuta merkezinden karşılık gelir. Ancak akşama kadar en güvenli karargah, Bulgarların eline geçer. 6 Eylül günü de, Bulgar ordusunun marşı devam eder. Öğle satlerinde Romen taburu teslim olur. Akşam üzere General Panteley Kiselov, Romenlerden geri alınan Tutrakan’ın içinden zaferle geçer. Bulgar ordusu, 450 subay, 28 bin askeri esir alırken Romenler’in tüm donanımını da ele geçirir. Tutrakan yakınlarındaki zafer, tüm Güney Dobruca’nın kurtuluşunun sadece başlangıcıdır.
Tutrakan savaşı, tarihe “Tutrakan Destanı” olarak geçiyor. Bu savaşta 1800 Bulgar askeri olmak üzere 8 bin kişi hayatını kaybediyor. Bugün savaş meydanı, askeri mezarlık olarak 100 Ulusal Turistik Yeri listesinde yer alıyor.
© Fotoğraf: bg.wikipedia.org
Genellikle Eylül ayının ilk günlerinde Tutrakan’ın Şumentsi köyü yakınlarındaki “Askeri mezarlık 1916” ismini taşıyan anıt mezarlığında anma törenleri ve ayinler düzenleniyor. Burada Bulgar, Romen, Alman ve Türk olmak üzere 8 bin asker yatıyor. 1941 yılından bu yana Eylül ayının her ilk Pazarında askerler ve Tutrakan destanı anılır. Anıt mezarlığı, Bulgaristan’ın en büyük askeri mezarlığıdır. Mezarlığın tam ortasında dikili taş üzerinde Bulgarca, Romence, Almanca ve Türkçe şü sözler yazılıdır:” Vatanları uğuruna hayatını kahramanca feda etmeyi bilenlere - saygı ve zafer”.
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Yaşı en az 340 yıl olarak belirlenen iki sapsız meşe ağacı , İsperih’e bağlı Ludogortsi köyü tarihinin sessiz birer tanığı ve sembolü niteliğindedir. Biri, Ludogortsi ve Golyam Porovets arasındaki yol üzerinde, diğeri ise cami avlusunda yer..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Kilise'nin Mesih İsa’nın Kudüs’e Giriş Bayramı'nda hatırlattığı bu coşkulu haykırışlarla, İsa Mesih Kudüs'te iyilik ve dünyada sonsuz yaşam umuduyla..