Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Büyük Britanya’daki Bulgarlar: “Brexit’in yarattığı kaosun üstü kapatılmaya çalışılıyor”

БНР Новини
Photo: Atina Dimitrova

Büyük Britanya’da 23 Haziran’da yapılan referandum Ada’nın siyasi ve kültürel anlamda bölünmüş olduğunu ortaya koydu. Brexit, göç akınının kontrol altına alınması arzusunun ve sağlık sistemine daha fazla paranın girmesi yönündeki vaatlerini aşan bir şeyin sonucudur. Brexit, İngilizler’in yüzde 52’lik bölümünün imparatorluk ruhunu egemen olan Avrupa kuralları ve yasalardan azat etme arzusunun sonucudur. Gelinen sonuç aslında ülkü çatışması ve Büyük Britanya’nın Avrupa Ekonomik Topluluğuna katıldığı daha 1973’te tamamlanmamış müzakerelerin neticesidir.

СнимкаBelirleyici olan halk oylamasından yaklaşık iki ay sonra durum nedir? Avrupa’nın ruhunu hissetmeye devam edecek miyiz? Bu konuda eski çevre bakanı, Avrupa İklim Vakfı siyasi danışmanı ve Binalarda Enerji Performansı Avrupa Kurumu Başkanı Yulian Popov’la sözleştik.

“Referandum sonucunun yarattığı ilk şok etkisinin yaşanması üzerinden 2-3 hafta geçti. Bu arada bu sonucun kesin olduğu ve gerek siyasi gerekse hukuki yoldan birşeyin değişmesi ihtimalinin zayıf olduğu anlaşıldı. Ülkede genelde sakin bir çalışma ortamı hakimdir. Başbakan Theresa May, kısa sürede itibar kazanarak Brexit konusunu siyasi ideoloji değil, gündemde yer alan bir madde olarak üzerine aldı. Muhafazakar partinin AB ile ilgili kuşkucu olan kısmı istediğini elde etti ve partiden bölünmek için artık herhangi bir sebebi kalmadı” diyor Yulian Popov ve İngiliz medyası bu konuda neler yazıyor, hangi siyasi figürler öne çıkıyor sorusu üzerine şu cevabı veriyor:

“Bu bağlamda medya kuruluşlarının hangilerinin ve nasıl okunacağı önemli. Bütün inisyatifi, bütün kampanyayı üzerinde alan bazı medyalar oldu. Onlar kampanyanın bir parçası haline geldi. Tabi, sağ gazeteler tahminleri objektif bir şekilde aktarmadı. Onlar kampanyaya katılmakla yetindi. Fakat BBC, The Times, Telegraph, Financial Times gibi ciddi yayınlar çok analitik bir yaklaşım sergilediler. Bu bağlamda Avrupa Birliği ve AB Komisyonu’nun uyguladıkları komünikasyon stratejisini gözden geçirmeleri gerekliliği öne çıkıyor”.

СнимкаCity University London okulunun gazetecilik bölümünden yeni mezun olan Juliyana Boyanova ise konu ile ilgili şunları paylaştı:

“Şu anda çok tuhaf bir sessizlik var, bu sessizlik bizzat beni kaygılandırıyor. Brexit’le ilgili curcunalı kampanyanın ardından oluşan bu suskunluk gerçekten dikkat çekiyor. Kampanyada öne çıkan Boris Johnson ve Michael Gouv gibi fidürler, şu anda konu ile ilgili tamamen sessiz. “Independent” gazetesine göre Brexit 2019 yılına da sarkabilir, çünkü Avrupa’nın en önemli kuruluşları ve Büyük Britanya arasındaki anlaşmalar henüz netleşmiş değil. Büyük sayıda insan Büyük Britanya’nın AB’ye verdiği paranın sağlık sistemine yönlendirileceği yönünde söylenenlere aldandı. Bence bunu söylemek seçmenlere karşı dürüst olmamak demek, çünkü her siyasetçi bunun tamamen imkansız olduğunu biliyordu. Ben Avrupa fikrinin hala canlı olduğuna dair iyimserim, fakat kuruluşlarda gerçekten değişiklik gereksiniminin olduğunu düşünüyorum” diyor Juliyana.

Hukuk alanında çalışan bir yayınevinde editör olan, gazeteci ve tercüman olan, ayrıca da Avrupa Politikaları Enstitüsü için çalışan Mariya Spirova ise Brexit üzerine oluşan durumla ilgili görüşünü paylaşırken şunları söyledi:

Снимка“Referandum sonucunun kavranmaya çalışıldığı 60 gün sonra açık olan bir şey var – İngiltere’nin siyasi liderleri Brexit’in tam olarak ne anlama geldiğinden habersizdir. Onlar içinden çıkılmaz bir duruma düşmüş bulunuyor. Brexit konusunda fikir edinmek için başka Hollande ve Merkel olmak üzere Avrupa Birliği liderleri ile görüşmeler yapmaları gerekiyor, fakat Hollande ve Merkel Lizbon Anlaşmasının 50. maddesi yürürlüğe girmeden bu konuda görüşme yapmayacaklarını açıkladılar. Yani çıkmaza girmiş gibiyiz, Brexit’in ne olduğu ne zaman gerçeğe dönüşeceğine dair sessiz ve üstü kapatılmaya çalışılan kaos mevcuttur, diyor Mariya Spirova ve şunu da ekliyor: Birleşik Krallık, AB’nin 2014 yılından bu yana tekrarlayıp durduğu bir şeyi nihayet idrak etti – Ada’nın ticari sözleşmelerle ilgili müzakere edecek kadar deneyimli ancak 20 uzmanı varken onların karşısında AB’nin 400, 600 kadar uzmanı var. Bu durumda Krallık’ın AB’nden istikrarlı bir çıkış stratejisi uygulamak durumunda olmadığı apaçık ortadadır”.

Ada’nın Londra’nın dışındaki yerlerinde yaşayan insanlar küreselleşmenin yararlarını aynı derecede göremiyorlar. Onlar AB’nin ve serbest insan dolaşımının sağladığı avantajları Londra’nın sakinleri kadar değerlendirmiş değil. AB tarafından kurulan altyapı sayesinde kalkınan Galler ve Cornwall gibi yerlerde bile üyelik tartışması hiç yapılmadı.


Fotoğraflar: Atina Dimitrova

Çeviri: Tanya Blagova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

İlhan Küçük, AP’de Belitsa “Ayı Parkı”nı tanıtan fotoğraf sergisi açtı

Avrupa Parlamentosu Milletvekili İlhan Küçük , Belitsa “Ayı Parkı”na adanan “KURTARILANLAR: 20 YILLIK TARİH” başlıklı serginin açılışında , “ Bu serginin amacı Belitsa ’ nın başarılı modelini burada, Avrupa kurumlarında göstermek . Belitsa, 20..

Eklenme 19.03.2024 08:22

Ahmet Bala ve Arnavutluk’taki Bulgar topluluğunun yurtseverlik faaliyetleri

Kuzeyden, Gora ve Golo Brdo'nun dağlık bölgelerinden yola çıkıp Arnavutluk'un en güneydoğu noktası olan Vrabnik'e vardğınızda Bulgarca konuşan insanları duyacaksınız. Ne yazık ki bazı yerlerdeki okul ve öğretmen eksikliği nedeniyle insanlar Bulgarca..

Eklenme 12.03.2024 13:25

Tsarev Brod – uluslararsası bir köyün sıradışı hikayesi

Tsarev Brod, uzun zamandan beri uluslararası bir köy olarak bilinmektedir. Köy sakinleri ise Tatarlar, Almanlar, Türkler, Banat Bulgarları, Rus Beyaz Muhafızlar, Arnavutlar ve Çekler’in torunu olmaktan gurur duyuyorlar. Şumen’e bağlı Tsarev Brod’da..

Eklenme 12.03.2024 13:00