21 Ocak'ta ülkemizde Babinden (Ebeler Günü) olarak kutlanır.
Usta Atanas Peev: Demircilik zanaatı evin ve ocağın sembolüdür.
Su, dinimizde, dilimizde hayattır, kutsallıktır... Programımız suyun berrak sesiyle dolup taşıyor, sular, çeşmeler, pınarlar, dereler coşup taşıyor kah sevgiden, kah aşktan, kah kederden.....
Bizim türkülerimizin şöyle bir özelliği var. Mesela aynı türküyü birkaç programda duyabilirsiniz. Aynı türküyü “Rodoplar'dan ezgiler” programına da alabiliyoruz, ardından aşk türküleri “Gül döktüm yollarına” programında baş tacı olur. Bakmışınız diğer programları da süsler. İşte böyledir bizim türkülerimiz.
Bugün türkülerimizi ilginç bir başlık altında birleştirdik.
“Çeşmeden gelin geliyor”...
Silistra Bosna köyünden Habil Kurt’un ele aldığı yazısı da programımıza çok yakışıyor.
ÇEŞMELERİMİZ
Bizim Dobruca”mızda yol boylarında köy içlerinde yüzlerce çeşmeye raslarsınız. Tabi bunlardan kimileri bakıma mağruz, diğerleri günümüzde de kullanılmaktadır. Çeşme sözü farsça olan göz kelimesini anımsamaktadır. Yol kenarlarındaki çeşmeler onaltıncı asrın sonlarında Osmanlı devrinde kurulmuşlardır. Çeşmelerimiz Türk halkı için bir dini ihtiyacı da anımsamaktadır. Günde beş vakit namaz kılınınca ,abdest almakta şart olarak suyun kullanınması da icab ediyor. Onun için de kasaba çeşmelerinden bir ayrıntısı var. Her muslukta bakırdan yapılmış su tasları bulunmaktadır.Ve her çeşmenin ana taşında bir mesaj bulunmaktadır. Onlar ya farsça, ya da eski osmanlıca yazılmıştır. Orada halka hitap edilmektedir ve tarihinle beraber bağışlamayı yapanın ve ustanın adı yazılmaktadır. Örneğin Tatar Pazarcıklı ( Dobriç) İbrahim agabey 9 çeşme yaptırmıştır. Onun çeşmelrinde yazılar hemen hemen şöyledir: “ Şu suyunu içtiğiniz çeşmeyi ünlü bir adam Allahın lutufu üzere , halkı menun etmek için kurdurmuştur”. Her yazı da Allaha minnetarlık ve yapana ovgü vardır.
Kimi çeşmelerde bir iyi veya kötü vakayı simgelemek için kurulmuşturlar. Bir efsaneye göre Tervel( Kurt pınarı) *na bağlı olan Jeglartsi ( Omurfakıı) köyünde bulunan Koca çeşmenin asırlardan beri gelen bir efsanesi vardır. Köy ağasının biricik kızı deli gibi aşıkmış köy çobanına. Babası ise onu Silisre”den bir subaya zorunlan vermek istemiş. Kız bir türlü babasına söz geçirememiş.Buna ve çobana olduğu deli aşkından hastalanıp nişanlıyken ölmüş. Tabi babası sonraları çok üzülmüş ve yanlışlığını telefûz etmek için kızının çeyizini satıp toplanan paralarla bu çeşmeyi inşa etmiş.
Çeşmelerimiz asırlar boyu Türklüğün, Müslümanlığın, temizliğin ,hayırseverliğin simgesi olarak yaşamaktadır. Bize de düşen vazife onları korumak.Gelecek nesillere tertemiz bırakmaktadır. Bunu başarabilirsek ne mutlu bizlere!
Bulgaristan Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu KNSB nezdindeki Sosyal ve Sendikal Araştırmalar Enstitüsü tarafından son üç aylık dönemde ülkedeki gelir ve fiyat verilerine ilişkin açıklanan analizde belirtildiği üzere çalışan ve tek kişilik hanede..
Avrupa Parlamentosu'ndaki çoğunluk, Kürtaj hakkının AB Temel Haklar Şartı'na dahil edilmesini desteklerken hem dünya çapında hem de Avrupa'da aşırı sağın kadınlara ve onların haklarına yönelik artan saldırılarına kararlı bir yanıt verdi. Sağcı ve..
“Bulgaristan’ın altın öğretmeni” olarak tanınan Theodosii Theodosiev’in hayalini gerçekleştirme amacı, yurtta ve yurtdışında yaşayan Bulgarları birleştirdi. Bundan bir süre önce Theodosii, fizik, matematik ve astronomide en yetenekli öğrenciler..
Bulgaristan Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu KNSB nezdindeki Sosyal ve Sendikal Araştırmalar Enstitüsü tarafından son üç aylık dönemde ülkedeki gelir..