Bilirsiniz, “Komşu komşunun külüne muhtaç” diye bir atasözümüz var.
Atalarımız tarafından yaşanan tecrübeler sonucu ortaya konmuş ve nesilden nesile aktarılmış anlam yüklü ifadelere atasözü diyoruz. Öz ve kısa olan atasözleri derin mânâlar taşımaktadır. Yaşanarak tecrübe edildikleri için gerçekçidirler.
İşte böyle bir tecrübe sonucu komşunun komşuya, hatta külüne muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
Komşu nerede? Kül nerede? diyeceksiniz, demekte de haksız değilsiniz hani… Komşuluk genelde köylerde kaldı. O da ona göre… Son senelerde şehirleşen Türkler komşuluğa bir nostalji olarak bakar oldu. Oysa Peygamber Efendimiz de inananların komşularına ikramda bulunup iyi davranmasını tavsiye etmiştir. Başka bir atasözümüz ise “ev alma, komşu al” diyerek daha da ileri götürüyor meseleyi. Çünkü insanı mutlu ve huzurlu eden sadece maddî imkânlar değil. İyi ilişkiler de son derece önemlidir. O yüzden bazı durumlarda iyi bir komşu kötü komşulu bir evden veya yalnız kalacağımız bir saraydan daha fazla mutlu eder bizi.
Bir de şu “kül” meselesine gelelim. Dedelerimizden duyduğumuza göre, eskiden kül son derece önemli bir yere sahipmiş insanların hayatında. Hem temizlik, hem tedavi, hem de günlük hayatı idame ettirme amaçlı kullanılıyormuş. Külsüzlük insanın başına sıkıntılar açıyor, kül ise dertlere derman oluyormuş. O yüzden zor zamanda külünü paylaşacak komşuların bulunması çok önemliymiş.
Aslına bakılacak olursa, kül olmasa da gittiğimizde bir tutam tuz, ekmek, sevgi ve saygı bulabileceğimiz bir komşu bugün de önemli. Bunu zor durumda kalanlar, kalmış olanlar iyi bilir. Ve zor günümüzde ihtiyaç duyacağımız komşumuzun yapacağı yardımı, emin olun ki, sosyal medyadaki “arkadaş” veya “takipçi”miz asla yapamaz. O yüzden komşu olalım ki, komşumuz olsun!
Manevî bakımdan yoğun bir mevsim olan Ramazan ayı ve mübarek Ramazan Bayramından istifade etmiş olmanın sevinç ve mutluluğunu yaşarken, aynı zamanda feyiz ve bereketi sağnak sağnak üzerimize dökülen bu dönemin sonuna gelerek “Elveda ey şehr-i Ramazan”..
80 yıl önce 17 Nisan İkinci Dünya Savaşı sırasında Sofya en yıkışı hava saldırısına maruz kaldı. 1944 yılında, 17 Nisan tarihinde öğle vakti, “Thunderbolt” ve “Mustang” sav aş uçaklarının katılımıyla 350 Amerikan bombardıman uçağı..
Ramazan ayı, insanın yeterince değerlendiremediği zamanı ıskalamaması için Allah’ın sunduğu bir lütuftur. Bu özel zaman dilimine dikkat edilir, yakışan ve beklenen bir şekilde hareket edilip değerlendirilmesi durumunda insan, zaman ve mekânın sınırlarını..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
İsa Mesih'in çarmıha gerildiği gün, Hıristiyan cemaati için en hüzünlü gündür ve Kutsal litürjinin yapılmadığı tek gündür . Komünyon ayini de yoktur,..