Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Cuma öğleden sonra

Allah’a sığınmak ya da başka sığınak aramak

Sofya Banyabaşı (Seyfullah Efendi) Camii
Photo: arşiv

Allah’a sığınmak ya da başka sığınak aramak

İnsan, üstün ve güçlü bir varlıktır. Buna rağmen her zaman bir yerlere yaslanma, dayanma, sığınma ihtiyacı hissetmiştir, özellikle de zor ve sıkıntılı zamanlarında bu kaçınılmaz olmuştur. Çünkü insanın üstünlüğü hadd-i zatında değildir, yani kendiliğinden kaynaklanmamaktadır. O, gücünü; aklı ve kalbiyle bağlandığı, inandığı, teslim olduğu Yüceler Yücesi’nden almaktadır. Kendisinin âciz, güçsüz olduğunu kavrayan insan, gerçek gücün kaynağına ulaşırsa, güç kazanır, kuvvetli olur ve zorlukları aşar. Fakat sadece kendisine güvenen insan, acziyete ve güçsüz kalmaya mahrûmdur, zira etrafındaki bütün olup bitene karşı insanın gücü nedir ki?! Karanlıkta yürürken çıtırtıdan-ptırtıdan, sahrada gezerken kaplandan korkan, en ufak bir üzüntüyle kimyası bozulan insanın büyük sorunlara dayanma gücü nedir?!

O yüzden akıllı olan insan, çetin rüzgârların estiği, amansız bir şeytanın, apaçık bir düşmanın (adüvvün mübîn) kol gezdiği bir ortamda sağlam bir sığınağa yaslanmalıdır. Daha iyi bir sığınak var mıdır?

Kur’ân-ı Kerim, insanların öncüleri olan büyük peygamberlerin Allah’a sığınışlarını anlatmaktadır. Hazreti Âdem ile Hazreti Havvâ’nın cennette yaşadıkları maceradan sonra kendilerine gelip Rablerine yönelmeleri, Hazreti Nuh’un bilgisi olmadığı şeylerden Allah’a sığınması, Hazreti Yusuf’un şehvetin getireceği kötülüklerden Yaradana sığınması Hazreti İsa’nın iffet ve ismet nümunesi olan tertemiz annesi Hazreti Meryem, Cebrail aleyhisselâmı gördüğünde kendisi için korkarak Allah’a sığınması bizlere bu hususlarda örnek teşkil etmektedir.

Allah’a sığınmanın nebiler silsilesinin son halkası Hazreti Muhammed aleyhisselâmda zirve yaptığını görmekteyiz. Onun günü ve gecesi Allah’a sığınmakla geçmiştir, zira apaçık düşman İblis ve avanesinin cirit attığını bilir, kendisi koruma altında olmasına rağmen, her daim Allah’a sığınır, böylece ümmetine de örnek olmaktadır. Yani hiç boşluk bırakmamak gerektiğini öğretmektedir. Bu aslında sığınmaktan ziyade elest bezminde kurulan bağı koparmama gayretidir.

Hatta Peygamber Efendimiz, Allah’a sadece şeytandan sığınmaz. O, başına gelebilecek her türlü kötülükten sığınmaktadır. Nefis, şehvet, kibir, bilgisizlik, faydasız bilgi, kanaatsizlik, cimrilik, hastalık, yüksekten düşme, korku, felâket, borç, üzüntü, kabir azabı, cehennem ateşi, tembellik, ihtiyarlığın getireceği zorluklar Hazreti Muhammed’in kendilerinden Allah’a sığındığı şeylerin sadece bir kısmıdır. Bunlardan bile Peygamber Efendimizin insanın sığınak ihtiyacını nasıl açık ve geniş bir şekilde ortaya koyduğu anlaşılmaktadır.

Onun için ümmet-i Muhammed’in fertleri, Müslümanlar her fırsatta “Eûzübillâh” veya Türkçe'ye de geçen “Maâzallah!” ifadelerini kalpten söyleyerek hakikî penâh ve sığınağa yaslanmaldır. 




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Cuma öğleden sonra

Cuma öğleden sonra dini konulardaki programımızda evlatların anne babalarına karşı sorumluluklarını konuşacağız.

Eklenme 24.05.2024 14:00

Bugün Azizler Konstantin ve Elena anılmakta

Bugün Ortodoks Kilisesi Azizler Konstantin ve Elana’yı anmakta . Aziz Konstantin 4. yüzyılda Bizans imparatoruydu ve burada Hristiyanlığı resmi din olarak kabul ettirir . Annesi Elena, Kurtarıcı’nın çarmıha gerildiği haçı keşfetti ve Kutsal..

Eklenme 21.05.2024 06:55

Evlatlarımıza karşı sorumluluklarımız

İnsanın bu dünyada sahip olabileceği en büyük nimetlerden biri evlâttır. Allah’ın göze nur, kalbe sevinç ve gönüllere mutluluk olarak lütfettiği evlâtlar, insanın en değerli varlıklarıdır. Bu yüzden onları gözetip korumak ve faydalı bir hâle getirmek..

Eklenme 17.05.2024 14:00