Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Kınanın büyüsüne kapılan Varnalı kına ustası Tsvetelina hayırseverlik yolunda

Tsvetelina Petkova Varna’lı bir devlet memuru, fakat kader onun yoluna İralandalı Kristine'i çıkarır ve onu kınanın büyülü dünyasıyla tanıştırır. Tsveti'nin hikayesi şöyle:

Genel olarak Hint kültürünü çok seviyorum. Kına desenleri hakkında hiç bir bilgim yoktu. Benim için sadece elimde görmeyi çok istediğim güzel bir desen söz konusuydu. Varna’da bir etkinliğe katıldım,  ilk defa Dünya Yoga Günü kutlanıyordu. Bu etkinlikte yaşlı bir kadın kına desenleri yapıyordu. İsmi Kristin idi ve bu İngiliz kadını, uzun yıllar Tibet’te yaşımıştı. Bundan dolayı eski medeniyetler konusunda çok bilgiliydi.  Ayrıca her desenin sembolleri hakkında  çok şey biliyordu. Ben ilk olarak ondan öğrendim her sembolün belirli bir anlamı olduğunu. Elime bir desen yaptı, fakat bu benim o kadar hoşuma gitti ki, tekrar yanına gittim ve bu kez sağ elimi de uzattım. Kristin, elimi kendi elinde kıza süreliğine tuttu ve “Eline özel bir sembol yapma isteği içimden geliyor, fakat cevabını ve sana neler bağışladığımı  zamanla anlayacaksın” dedi. Tabii ki, bu benim için öok özel birşey oldu.


Zaman geçti, desenler elimden silindi. Bu kez ben kınayı aldım ve kendim resimler yapmaya başladım. Ardından doğal olarak kız arkadaşlarım gelip ellerini uzattıp “Lütfen bana da desen yaparmısın” demeye başladı. Ellerini süsledikten sonra belirli bir zaman sonra  bana “Sen biliyor musun,  elime  kına desenlerini yaptıüından bu yana benim başıma o kadar  güzel hoş şeyler geldi ki...” demeye başladılar. Ve böylece  semboller, desenler ve  kınanın muzizevi gücü hakkında bilgiler ,bana ulaşmaya başladı. Bir anda beni her yere, etkinliklere kına desenleri yapmaya davet etmeye başladılar. İnsanlar beni bulmaya başladılar. İlk gelenler kına desen modasından dolayı geliyorlardı. Fakat ben onlara resimin anlamını anlatmakta kararlıydım. Çünkü benim için bu daha ömenli ve hep bu soruyu soruyorum- niyet ve istek arasında fark yapabiliyor musunuz, diye. Tam 1 yıl sonra, benin elime kına deseni yapıldığı yere gittim, ama bu kez bir kına ustası olarak vardım ve Kristine'i aradım. Orada başka ortak dostlarımız vardı. Onlar bana : “Ama, sen bilmiyor musun, Kristine vefat etti, dediler. Ve işte o zaman Kristine'in “Sana  neler verdiğime dair  cevabı zaman ,getirecek” sözlerine anlam verdim.


Tsveti, senin yanına nasıl insanlar geliyor, gelenler belirli bir istekle mi başvuruyor, diye sorduğumda cevabı şöyle oldu:

Yanıma gelen insanların çoğu bana güvenerek elini uzatıyor. Onlara kına desenin sembolünü, niyetini anlatıyorum. Genelde etkinliklere katıldığımda yanımda farklı desenlerin olduğu bir dosya götürüyorum ve bu dosyada yaptığım desenlerin fotografları var. Onlara, bana güvenmeleri amacıyla bu fotografları veriyorum . Bence bu dünyada tesadüf diye birşey yok, genelde insanlar, ihtiyaç duydukları şeyi seçiyorlar. Yanıma gelen biri deseni seçtiği zaman, ben onun anlamını anlattıktan sonra “A, benim tam buna ihtiyacım vardı” diyerek şaşkınlığını gizleyemiyor. Benim ve diğer insanların sevdiği unsur noktadır. En basit bir nokta. Çünkü Mehndi kültüründe nokta, tohumları sembolize ediyor. Nokta yenilik demek. Şunun farkına vardım. İnsanlar çiçek desenlerini tercih ediyor, çünkü çiçeklerde sembol ağır basıyor. Çiçek- mutluluk, şans demek ve her zaman MANDALA olarak yapılıyor. Çünkü mandala güçlü bir enerji alanına sahip.


Tsvetelina Petkova’ya, hangi semboller ve figürler ağır basıyor diye sorduğumda şu cevabı verdi:

Farklı tarzların mevcut olmasına rağmen ben de floral- yani çiçek desenlerini etrcih ediyorum. Geometrik stiller de mevcut, ama dediğim gibi çiçekler benim favorim ve en sevdiğin motiftir. Bu da beraberinde getirdiği sembolden dolayıdır. Çünkü insanın eline bir resim bırakıyoruz, bir desen yapıyoruz ve o onun elinde en az 10 gün ve daha fazla da kalabilir. Kınanın elinde ne kadar süre kalacağı da tamamen insanın cildine bağlı. Bazen tam 3 hafta kalabiliyor.

Bildiğimiz Türk, İran ve Hint kınaları var. Kınanın nereden geldiği ve ne tür olduğunun önemi var mı diye merak ettim:

Ben Hint kınasıyla çalışıyorum. Sofya ve Polvdivli meslekdaşlarım kınayı kendileri hazırlıyorlar, ama benim zamanım olmadığı için hazır kına kullanıyorum. Genelde kına malzemeleri satın alınıp farklı eterik yani uçucu yağlarla karıştırılıyor . Ben hazır kına satın alıyorum, çünkü zamanla kalitesini ispatlamıştır. Benim için kalite çok önemli. Her ürün gibi kınanın da bir kullanma süresi var ve kınanınki de çok kısadır - en fazla 7-8 ay. Kına taze olmadığı zaman ortaya güzel renk çıkmıyor. Çalıştığınız kınanın kalitesi çok önemli. Çünkü gerçek kınayla çalışmazsanız içerdiği boyalardan dolayı eline yapılan desen yanmaya, dermatit, yani cilt rahatasızlığına yol açabilir. İnsanlar bu konuda dikkatli olmaları gerek. Kınanın tek bir renki var- o dakızmızısı bir renk. Gerçi, her cilte farklı bir renk alıyor. Bu rengin dışında satılan herşey sıradan bir boyadır ve bazen bu boya çok tehlikeli olabilir. Gerçek kınadan eller, ayaklar veya insanın sırtı, cild besleniyor, maalesef demecimiz radyodan olduğu için sana elimi uzatamıyorum. Elimin ne kadar yumuşacık olduğunu hissedeceksin. Tek sözle sağ ve sol elinin arasında fark gözle görülür şekilde. Ve yanıma gelen herkese gerçek kınanın gücünü gösteriyorum. Böylece kınanın tamamen doğal bir ürün olduğunu ispatlamış oluyorum.

Kınaya merak eden, kınanın büyüsüne kapılan en küçük kızın kaç yaşında olduğunu sordum. Dedi ki Tsveti:

En küçüğü yaklaşık 2 yaşında bir kız çocuğu idi. Hatta annesi eline kına resmini yaparken sakin durmayacağından endişeliydi. Fakat ben çocuklarla çalışmaya öğrendim ve her biri ile çok iyi anlaşıyorum, çocuklarla çalışmayı seviyorum. Onlarca duygular çok ağır basıyor. Ellerine yapılan kına desenin ardından duydukları memnuniyet hemen yüzlerine yansıyor. Bu da benim için olağanüstü bir aramağandır. Daha yaşlılar da geliyor. Öreneğin bir bayan geldi. 70 yaşının üzerindeydi. Bana “Ben yaşlı bir nineyim, ama herşeye rağmen kınanın büyüsünü hissetmek istiyorum” dedi.

Tsvetelina Petkova sadece sıradan bir kına ustası değil, kendisi birçok etkinliğe ve festivale katılıyor ve en önemlisi, hayırsever kampanyalarda yer alıyor:

Birtçok festivale katıldım- dedi Tsveti ve devam etti. Örneğin Varna’da her Cumartesi ve Pazar günleri Çiftçi Pazarı kuruluyor. Şunu söylemek istiyorum. Bu pazara katılanlar beni ilk destekleyen kişiler oldular. Nikola Kotaşki, Hristina, bana büyük destek gösterdiler. Şimdi ayda bir kez Varna Çiftçi Pazarına katılıyorum. Aynı zamanda da bir butik var. Oraya hanımlar toplanıyor, hem sohbet ediyoruz, hem de kına desenleri yapıyorum. Farklı etkinlikler düzenliyoruz. “Ulitsa na gotvaçite” /Aşçılar sokağı/ konulu bir etkinlik var. Buraya çok sık katılıyorum. Bu etkinlik belirli bir amaçla yapılıyor. Ben de bu amaçları destekliyorum. Onlar zor durumda olupkendi işini kurmak isteyen insanları destekliyorlar. Burada toplanan paralar bu inasanlara bağışlanıyor ve böylece onlar da istedikleri işi kurabiliyorlar. Sık sık hayırsever amaçlı olarak kına desenleri yapıyorum. Yanıma gelen insanlar kimin gönünden ne koparsa veriyor. Ben de toplanan bütün miktarı hayırsever kampanyalara bağışlıyorum. İki yıldır Sviştov şehrinde düzenlenen “Rekata” konulu hayırsever kampanyayı destekliyorım. Kültür ve sanat ağırlıklı bu kampanyalarda paralar toplanıyor ve belirli amaçla kullanılıyor. Ana amaç, aileyi bir araya getirmek, ailenin bir arada farklı çalışmalarda bulunarak aile bağlarını güçlendirmektir.

Fotoğraflar: özel arşiv




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Berlin’de sevilen film, tiyatro ve televizyon yıldızı Tatyana Lolova vefa gecesi

Bu akşam saat 19.00'da Berlin’deki Bulgaristan Kültür Enstitüsü 'nde "Son Gösteri" filmi gösterime girecek ve "A'dan Z'ye Tatyana Lolova" kitabı nın tanıtımı yapılacak. Vefa gecesi, Ulusal "Tatyana Lolova 90 Yaşında" Programının bir parçası..

Eklenme 08.05.2024 08:19

Fotoğrafçı Valery Poshtarov dünyanın dört bir yanından babaları ve oğulları el ele tutuşturuyor

Giderek biribirinden uzaklaşan bir dünyada, el ele tutuşmak sessiz bir duaya dönüşüyor - yeniden bir araya gelmenin bir yolu". Dünya Fotoğraf Organizasyonu'nun web sitesinde, fotoğrafçı Valery Poshtarov’un “Baba ve oğul” projesinin tanıtımı böyle..

Eklenme 04.05.2024 04:10

İkonograf Ekaterina Titova: "Bulgaristan çok güzel! Onu sevin ve değerini bilin!

Biyoloji ve kilise ikonaları arasındaki bağlantı, kendini bilime adamış kişiler için bilinmez ve anlaşılmazdır.  Her şeye mantık yoluyla yaklaşmaya alışık biyoloji bilimleri doktoru Ekaterina Titova için kilise ile bağlantısı kendiliğinden müzikle..

Eklenme 27.04.2024 06:10