Eski zamanlarda bazı insanlar kekelemeye kötü ruhların sebep olduğunu düşünürdü. Ortaçağ'da kekelemenin tamamen dile bağlı olduğu sanılırdı. Günümüzde yapılan bazı araştırmalara göre ise bu durumun sebebi bir değil, birkaç etken olabilir.

Bazı kişilerde konuşma sırasında meydana gelen takılma ve duraksamaların esas nedeni nedir? Kekeleyen insanlarla konuşurken diğerlerin tutumu ne olmalıdır? Bu soruları Şumen Radyosu'ndan Julieta Gerova, logoped Seta Karagozyan'a sordu.

Kekelemenin sebepleri farklı olabilir. Örneğin daha rahim içi gelişme aşamasında annenin sigara, alkol veya uyuşturucu kullanması, doğumun ağır geçmesi ve sırasında solunum problemlerinin yaşanması, henüz gelişmekte olan beyin hücrelerini zedeleyebilir. Böyle durumlarda kekelemenin giderilmesi epey zor olup uzun çalışma gerektiriebilir. Kekeleme en sık erken çocukluk yaşında, belirli bir konuşma biçimi artık oluştuğunda kendini gösteriyor. Çocuklar sık sık korktuklarında, televizyonda yaşlarına uygun olmayan programlar veya haberler izlediklerinde stres durumlarına düşerek kekelemeye başlar. Diğer çok önemli bir etken de aile içi şiddet olmaktadır, diyor Seta Karagozyan ve şunu da ekliyor:

"Ebeveynler arasında veya çocuğa yönelik şiddet olabilir. Savunmasız olup olanlara hiçbir şekilde karşı çıkamayan çocukta maalesef sık sık konuşma bozukluğu görülebilir. Kekelemenin diğer bir sebebi ise çocuğun okulda veya ailede önemsenmemesinin sonucu olabilir. Ailede ikinci çocuk olunca büyük olanı ilgi çekmeye çalışırken bu amacına ulaşmanın bir aracı olarak kekelemeye başlayabilir" diyen uzman, kekelemenin patolojik olmayan sebeplerinin de olabileceğine dikkat çekti:

"Çocuk daha duygusal olunca düşünce konuşmanın önünde gidiyor. Şansımıza bu durumu düzeltmek çok kolaydır. Genelde çocuğun büyümesi ile üstesinden geliniyor. Bu durumda da konuşma uzmanına danışmakta fayda var. Sık sık bu çocuklarda solunum güçlüğü var ve birkaç görüşme ile çocuğa nasıl doğru nefes alıp vereceği, cümleyi nasıl doğru şekilde kuracağını anlatmak kolay olur" diyor Seta Karagozyan ve şunu da ekliyor:

"Konuşma sırasında görülen takılma ve duraksamanın aile tarafından önemsenmemesi yanlıştır. Çoğu insanlar bunun büyüme ile giderilen bir sorun olduğunu düşünüyorlar veya ilgilenecek zamanı bulamıyorlar. Böylece geç kalınabiliyor. Böyle bir sıkıntı çeken herkesin en azından bir veya iki kere logopede başvurmasını tavsiye ederim. Devamlı çalışmalar yapılmasa bile uzman desteğinin alınması çok önemli. Beklemenin hiç bir anlamı yok. Beklemekle hiçbir şey düzelmeyecek, tam tersine kötüleşecektir."

Kekeleyen insanlarla iletişim kuran insanların tutumu ne olmalı sorusu üzerine Bayan Karagozyan'ın sorusu şu oldu:

"Bu çocuklarla ilişkilerde hoşgörü çok önemlidir. Kekeleyen büyüklerin de olduğunu unutmamak gerekir. Büyükler yaşadıkları problemin çok daha büyük derecede farkında oldukları için onlar için hoşgörü daha da önemli. Sabırlı olmamız gerekir. Hiçbir şekilde bu insanlarla alay etmemek, dalga geçmemek gerekir. Onlar konuşurken gizli gizli gülmeyelim. Paylaşmaya çalıştıkları düşünceyi tamamlamayalım. Söylemek istediklerini sakin bir şekilde dile getirmelerine fırsat tanıyalım. Anlayışlı olmamız gerekir, çünkü yaşı ne olursa olsun hiç kimse aynı duruma düşmeye karşı sigortalanmış değildir."

Çok stresli ortamda yaşıyoruz. Her yerde fırsat kollayan stres, hepimizin aynı duruma düşmemize sebep olabilir. Hoşgörülü olursak karşımızda duran kişi de iletişim kurmakta sıkıntı çekmez belki de. Kekeleyen herkes anlaşılmak için çok daha büyük çaba sarfederken içsel sıkıntı çekiyor ve muhatabının sakin ve sabırlı olduğunu, gerginliğin oluşmadığını görünce her şey çok daha kolay olur. Sohbet çok daha hoş ve zevkli olur.